çocuğun annesine dönerek:
- vallahi benimkinden daha güzel oldu yenge.
çocuğun babasının vereceği cevapla silkinir.
+ abicim seninkini ne karıştırıyorsun bu işe. töbe böbe.
+ benimkinden daha güzel oldu yeğen.
- dayııııı
+ yeğennnnn
- acaba diyorum, şu taraftan biraz daha mı alsak?
+ almak mı daha prestijlidir yoksa alan mı kaybeder saygınlığını bunu kimse bilmez yeğen.
- oldu diyosun yani.
+ ben demiyorum, hayat diyor kardişşş..
- dayı bari benim sünnet mevzusunda felsefe yapma allah aşkına.
+ benimkinden daha güzel oldu yeğen.
- anlamadım amcacım?
+ daha güzel oldu diyorum. sünnetçiyim ben. sen hayatını sünnetçi olarak devam ettirmenin ne demek olduğunu bilir misin? her yeni müşteride farklı ebatların sana yaşattığı kompleksi anlayabilir misin? son müşterimin şeysi benimkinden daha güzel oldu mesela. bilir misin söyle! sana diyorum bilir misin!
- aa manyak mısın be adam. bıraksana yakamı.
+ seninkinden bile güzel olmuştur belki.
sünnetçilik eğitimini * kendi sünnetinden önce tamamlamış bir sünnetçi olsa kelam sahibi sünnet çocuguyla çıkarıp çük yarıştırabilitesi olan insandır aynı zamanda.
(bkz: sünnet çocuğu olmanın tüm nimetlerinden anında soğuma sebebi)
"ben aslında heykeltraşım ama bu memlekette başka meslek seçmeden para kazanılmıyor" diyen sünnetçinin, şaheser oluşturmasıdır. gerekirse katalog da sunabilir. sınırsız hizmet.
sünnet sonrası ucubeye dönen penisiyle bir çocukluk travması yaşayıp başkalarının da aynı travmayı yaşamaması için çalışıp didinip kendisini mükemmel hale getirmiş kişi olabilir. yıllarca tel mel takıp çirkin dişlere sahip kızların dişçilik istemesi gibi bir şey sanırım.*
muhtemelen fazladan alan sünnetçinin olayı gizlemek için takınacağı tavırdır.
- ulan var ya çok güzel oldu be!.
+ sahi mi lan dur bakayım ben de.
- yok yok bakma şimdi!. ulan benimkinden güzel oldu be. köyde yok böyle .arak afedersin!.