doğum ve ölüm tarihi arasında yaşanan yıllar, birikmiş onca anılar,acılar ve mutlu günler. bu kadar kısa işte... doğum ve ölüm tarihi, altında ruhuna el fatiha...özenle seçilen onca hediye, çıkış noktası kalp olan onca aşk dolu sözcüklerin yerine nefes tükenene kadar okunan ve ulaşması temenni edilen 'fatiha'. derinden, ruhundan -ahhh- demeyi, gözyaşlarıyla üstüne kapanılan mezarda söylemek kadar can yakan bişey olmadığını öğrenmek. ölmeyi istemek oracıkta,hemen. dokunulan, öpülen mezar taşlarını, toprağını bir zamanlar dokunmaya kıyamadığın insan gibi sevmek elleri yerine, saçları yerine koymak ve yeniden ölmeyi istemek oracıkta, hemen. akla gelen o türkünün en acıtıcı bölümüdür, 'benim sadık yarim kara topraktır, topraktadır, oradadır, bilmek ise çok can yakıcıdır.'
aşık veysel'in, Kendi köyünde aşık olduğu ve kendisini aldatmış olan fatma isimli bir kadın için yazdığı söylenen parçadır. Söyleyen kişi ise, ölümünden önce ankara'daki hastanede aşık veysel ile aynı odada yatmış bir üniversite hocasıdır.