'benim kıyafetine karışma' peki neden arkadaşım? senin kıyafetine kafam estiği için karışmıyorum ben. islamda belirli kurallar vardır. buna uymak zorundasın. şayet müslümansan onun emirlerini yerine getirmelisin. nasıl ki şu basit uludağ sözlükte yazarken bile kurallara boyun eğiyorsan, allah'ın kanunlarına katıksız uyman gereklidir.
bu senin veya benim kanunum değildir. allah'ın kanunlarıdır. müslümanca yaşamaktan korkma. zinanın ve küfrün sonu yoktur, insanlara dünyada geçici zevkler verir. çoğu zaman acı çektirir.
insandır. madem islamı bu kadar biliyorsak islamda zorlayıcılığın olmadığını, giyim konusnun günah değil sadece kişiyi bağlayan haram olduğunu, islamda hoş görü olduğunu da biliyor olmamız gerekir.
sen müslüman olarak dini, ırkı görünüşü ne olursa olsun allahın yarattığından nefret ediyorsan zaten en büyük günahı işliyorsun demektir.
'benim kıyafetime karışamazsın' denmesinin neden rahatsız edici olduğunu anlayamama sebep olmuş söylem.
'dinde zorlama yoktur' arkadaşım! allah zaten istese herkesi inançlı, kurallara göre yaşayan insanlar haline getirir; ortada sorun kalmazdı. din kavramında senin anlayamadığın kısım işte tam burası. islam, allah'ın bahşettiği cüz-i irade ile seçeceğin bir dindir. kimse kimseyi asarak, keserek bu dine inandırmaya çalışmıyor. fakat senin gibi her şeyi abartarak, kendi kafasına göre, içindeki iğrenç duyguları düşünüp kendi karısına kızına düşünülsün istemeyenler; kur'an'daki kelamları bu hale getiriyor. azıcık aklın fikrin olsa zaten oturup anlamaya çalışırsın.
benim günahımın derdi, seni germez. ben istediğimi giyerim, istediğim şekilde yaşarım. senin gelip gözünün içine bakmıyorum ya bana bak diye. madem biliyosun günah, bakma! kimse kafana silah dayamıyo. 'birinci sevap, ikinci günah.' demişler, bilir misin? bi haram gördüğünde kafanı çevirir bir daha bakmazsan sana sevap yazılırmış.
not: istediğimi giyerim, istediğim gibi yaşarım mevzusu; tamamen normal bir birey gibi yaşamak ve giyinmek olarak söylenmiştir. sokakta iç çamaşırıyla gezip, caddelerde seks yapmaktan bahsetmiyorum. zaten aklı mantığı olan kimse de kalkıp bu şekilde davranmaz, işin o boyutu ruhsal probleme dayanır. orası da buranın konusu değil.
not2: sayın yazar sözüm sana, sol frame felci yaşatmaktan vazgeç. git oku, iyice öğren de gel.
+ Abi, sana bu gömlek yakışmadı ?
- benim kıyafetime karışamazsın.
+ sıyırdın mı abi. sen dedin beraber alışveriş yapalım diye.
- iyi değilim ben. eve götür beni.
allahın kanunu uygulayıp uygulamamak kişinin kendine kalmış bir şeydir. zira cezai müeddiyesi neyse ya da varsa öldükten sonra zaten karşımıza çıkacaktır ancak uludağ sözlükte yer edinmek istiyorsan yaşarken b kurallara uyman gereklidir. zira, uymadığın anda şutlanırsın.
ayrıca allahın kurallarıyla, sözlük kurallarını kıyaslamak da ayrı bir kafaymış tebrik ederim.
(bkz: allahın kuralları vs sözlük kuralları)
gavurların yaptığı klavyeye daha fazla yazı yazma. arabistandan radyo getir helal radyo kullan. o radyodan son ses ilahi dinle. evde zikir partileri yap. uludağ sözlüğe girip vaktini boşa harcama. bunları yazınca insanların bunu okuyup türbana gireceğini mi sanıyorsun o muhteşem(!) beyninle. bu harika başlıklarınla insanları senin gibilerden ve dinden soğuttuğunun farkında ol. sen kimsin ki milletin kıyafetine karışırsın? ben de sokakta türbanlı insanlara çıkarın bunu desem çıkarırlar mı o insanlar? sağcı solcu kavgalarına saçmalık olarak bakıyordum ama her iki taraftan birbirini kışkırtacak senin gibi adamlar olursa geberene kadar kavga eder 2 tarafta. bu arada senin gibiler cennete gidecekse ben gitmek için uğraşmıyorum!!!
sonra 5 tane erkeğin tecavüzüne uğrayınca oturup ağlar. e siktir git, giyme dedik sana bunu. mükemmel bir dünyada yaşayan mükemmel yaratıklar değiliz ki. durun orospuçocuğu din düşmanı kemalistler, o tecavüz eden beş erkeği savunduğum filan yok aksine idam edilmeleri, idam yasak ise bir daha gün yüzü görmemeleri gerektiğini düşünüyorum.
kendi içinde ikiye ayrılır. bir kısmı götü başı dağıtıp ağzında sakızı elinde sigarası: "hıayıaar berkecan ben bu super miniyi giyceeeam" der, bir kısmı paşa paşa giyinir ama adamın odununa denk gelmiştir: "hayır kıyafet seçimlerime karışmanı istemiyorum" der. yapılması gereken birinci örnekteki insan kırmasının ağzına tuvalet terliğiyle vurmaktır.
