cümleye şöyle girilir:
"görselliğin üzerimde yarattığı etki olarak, benim için adriana lima ile akrep nalan arasında fark yoktur. ben bunları aşmış transandantal bir kişiliğe sahibim.
şaşkın bakışlar arasında şöyle bitirilir:
gerçek güzellik, fenomenolojik estetiğin hayvani arzulara dönüşmesine indirgenemez. salt güzellik et ve kemikleri örten deri de değil ruhta tecelli bulur. bu trüden bir gönül estetiğin yaşam alanı, yürek; kaynağı ise insan sevgisi ve ahlaktır"
şeklinde söze devam ederek karşı tarafta etki uyandırma safhasının son bölümünü başarıyla tamamlayacak olan kurnaz kişiliğin klişe deyimidir.
hala inanan var mı bu yalana dediğim durumdur. dostlar bu kadar saf olmayın. öyle insanlar yok çok uzun zamandır. bir durun ve gözünüzdeki perdeyi kaldırın. etrafınıza bir de böyle bakın, göreceksiniz gerçekleri.