tam olarak bende kim olduğumu bilmiyorum. tatlı sözle gelmeyin o yüzden bana. çakırkeyfimide kaybettim zaten bu aralar. indeksime de baktım orada da yok ! eğer bulursam onu mirasımdan mahrum etmeyeceğim. uzun bir ayrılık düşünüyorum. herşeyden... çok uzaklara mesela bakkal necati abiye veya kasap şakir dayıya kimsenin beni bulmasını istemiyorum kendimden önce. hayatım bir kamuflaj olmuş, belkide burnumun ucunda. çok uzaklarda değil zaten kokusu bunu hissedebiliyorum. neye faydası var ki ben bakmasını bilmiyorum. gizli bir bahçede, sonsuzluk girdabında saklambaç oynayan iki haylaz çocuk... ben ve hayatım.
herkes bir gözlük takmak istedi. akla hayale sığışmayacak fikirlerle bana sadece yalanlardan bahsettiler. ama biliyordum ben onların gösterdikleri kişi değildim. kimi bana gösterseler ruhum çığlıklarla kaçıyordu oradan. hayatta denemekten korktum zaten gizli olan benle karşı karşıya gelmeyi. peki ya önyargılarım... ne o zincirlerden kurtulacaktım. belkide sadece susmak yarar sağlayacak bana. çünkü ben çok gürültü çıkarıyordum. korkuyordum. şimdi cesurum. kamuflaj olmuş bir hayat artık onunla tanışmalıydım, onu farketmeliydim, onu hissetmeliydim. sanki şimdi bana dokunuyor. çünkü uzun zamandır olmayan bir his kapladı ruhumu. ağlamıyordum fakat gülmüyordum da sadece vakur bir duruş...