"saçlarım aslında açıktı benim böyle sarıya yakın bir renkti küçükken sonradan işte esmer oldu" güruhunun en iyi anlaştığı hatta birbiri olmadan yaşamanın bünyelerine katlanılmaz acılar verdiği insanlardır bunlar.. inanmayıp gözlerini güneşe tutmasını söylediğiniz zaman alt benliğinden rahatça dışa yansıyan korkak ve çekingen bir tavrı, diğer taraftanda dışarı yansıtmaya çalıştığı üst benliğinin dışa vurmak için ısrar ettiği bir övünmeyle yüzlerini güneşe çevirirler.. karşı tarafın onay veya reddine göre sarsıntı veya mutluluk duyarak hayatlarına devam ederle işte öyle boktan bir şekilde.. lan derin bir nefes alarak baksana o güneşede rahatla şöyle beeaa.. off yani lan.. hayatı nasıl geçirecen öyle ki sen..
bunlar birde aslında çok büyük bir mitolojik görevde üstlenmiş tiplerdir.. ne alaka aslında dimi.. ama dur bitmedi.. lan sen kendi saçma egoların için güneşi ne alet ediyosun ki abe denyo seni.. yok işte neymiş saçlarım aslında daha açık ama işte ne bilim güneş vurması lazımmış, güneşin bilmem ne açıdan gelmesi lazımmış, güneş vurunca bilmemne.. bık bık.. mik mik.. lan hayatın kaynağı güneşi ego na baharat olarak kullanma hakkını kim verdi ki sana kim.. hayırda kim verdi yani.. cık cık cık ya..
"aslında bakma böyle tipsiz olduğuma bendeki güzellik çok özel" demeye getiren, kendine güveni olmayan tipin lafıdır.
"burnumu yaptıracaktım ama etrafımdakiler, barbra streisand havası var deyince vazgeçtim", "çekoslavak kızlarının da hafif bıyıkları olduğu için almıyorum", "ajanstan çok çağırdılar 16 yaşında ama annem izin vermedi. ahh ah" filan da derler arada tırtlar.
gözler ne renktir ki güneşe bakınca ela* olsundur?! ancak ela gözler güneşe bakınca yeşil olmaktadır, hatta yazları hep yeşil de olabilir*, rengi açılır...**
hakkaten doğru bir önermedir. hatta ışığa bakınca yeşile çalar bu gözler...insanların "ammaann senin gözlerin yeşilmişşş " tepkilerine maruz bırakan, en sevilen göz rengidir. hatta yapılan makyajla bile değişir bu gözlerin rengi. süper bir renktir.
bu arkadaşların gözleri ateşe bakınca kırmızı da olur üstelik.bi de mavi_yeşil ikileminin ortasında olanları da vardır.hiç kimse onları anlayamamıştır.*
kendini olduğu gibi kabullenmeyi, diğer insanlarda çok bulunanın kendinde de bulunması gerçeğinin benliğinin altında yeni yaralar ve eski yara izleri bırakmasının ağırlığını kaldıramayan zavallı insancıkların kuruntuları... kahverengiyse kahverengi de! Asıl büyüklük burdadır... insanlar arasında nadir bulunana sahip olmakta değil...
