hayatı boyunca karşılaştığı ve deli diye tanımladığı nice insanın macerasını anlatıyor. genellikle isim verilmeden bahsedilen bu insanlardan anlıyoruz ki içlerinde çok ünlü edebiyatçılar bulunmakta.
kitapta bir de hiroşima patlaması lakabıyla bir kadından bahsedilir ki kitabın en ilgi çekici bölümüdür diyebilirim.
" bu kadın bir nazım hikmet hayranıdır ve onu gördüğü yerde boynuna sarılır ve zaman-mekan dinlemeden ünlü şairi dudaklarından öper. yakut türklerindendir. ve nazım'ın sovyet rusya yıllarında bu kadın sürekli karşısına çıkar. lakabı da kadının çirkinliğinden gelir.
gün olur devran döner nazım ölür ve bu sefer adı geçen kadın nam-ı diğer hiroşima patlaması aziz nesin'e kafayı takar. sürekli aziz nesin'in peşindedir ve bir gün onu otelde yakalar ve boynuna sarılır. nazım'ın eşi vera olmasa çok daha uzun süre öpecektir ünlü yazarımızı. ve vera'nın azarlamasıyla aziz nesin'e tahtadan bir takım oyuncaklar verir ve bir daha da kendisini gören olmaz.
nazım hikmet'in mezarında hayranlarının getirmiş olduğu bir sürü çiçek vardır ve uzun süre bu çiçekelrden biri de hiroşima patlaması lakaplı kadına aittir. aziz nesin de onun hediye ettiği tahta oyuncakları uzun süre saklar. "
kitabı okuyunca insanların akıllıktan delilik sürecine nasıl geçtiğine hüzünlü bir şekilde şahit oluyorsunuz. bu yönüyle edebiyatımızın en gerçekçi ve ilgi çekici sosyal deneme kitaplarından biridir. ve alıştığımız nükteci aziz nesin üslubunun tersine bu kitabı okurken duygulanırsınız.