"bak şimdi sen öyle dedin de aklıma ne geldi" diye başlayan cümleler gibidir bunlar. halbuki sen öyle demek istememişsindir.
şu kadar uzunlukta ve bu kadar sıkıcılıkta uzar gider bu cümleler paragraflara dönüşür misalen;
benim bi arkadaş vardı, onunda bi amcası varmış, amcasının da şişe dibi gözlükleri varmış, (varoğlu var) bir varmış bir yokmuş.
yazık adama. bak üzülcem anlatırken ama, yarı görür yarı görmez, bigün yeğeninin kolunda köy meydanına doğru yokuş aşşaaa inerken kendi kardeşini tanımamış adamcağız.
"amca bak kim geliyo?" demiş görüpte tanıyabileceğine inanmak istercesine, benim arkadaş.
kafasını gösterilen istikamete doğru uzatarak, yani hedefe yaklaşırsa geleni göreceğini umarak, "kim?" demiş. "yaw amca babam işte" diye cevaplayıverince,
kardeşini tanıyamayacak kadar kör olduğu dank etmiş kafasına.
hüzünlü bi "hassktir!!" çekmiş ağzını köpürterek.
bu olaydan sonra çok yaşamamış zaten adamcağız. bi gece uykusundan uyanıp tuvalete gittiğini zannederken açık balkon kapısından çıkıp aşşağı düşmüş. trajikomik bir ölümü olmuş anlıycan.
hayat ne garip arkadaşlar, onların akrabaları ve onlardan türeyen hikayeler falan..