can kırıkları gibi masterpiece bir işten sonra pek yavan ve kekremsi bir tat veren şebnem ferah albümü. içinde serapmış, uçurtma, yalnız gibi dinlenmeye değer şarkılar vardır elbette.
he bir de mahalle şarkısının 3.50'sinde attığı çığlık.
ilk başta hayal kırıklığı yaratıp insanı bunaltan fakat sonrasında dile dolanan şarkılarla dolu Şebnem Ferah albümü.
içlerinden Yalnız ve Eski güzeldir.
o kadar "yapmış olmak için" yapılmış bir albüm ki kelimeler kifayetsiz. gitar sololarının nerede gireceğini bile daha ilk dinleyişte tahmin edebiliyorsunuz. sözler ve müzikler o kadar kasıntı ki benim gibi şebnem ferah hayranı bir insanı bile hayranlıktan çıkartmayı başardı albüm, helal olsun. nerede o yaratıcılık, o güzel besteler.. her şey bu kadar fabrikasyon olmak zorunda mıydı. neden hep aynı tarz aranjeler yapıyor şebnem ferah? o kadar uzun yıllardır bu piyasada ki kaybedecek neyi olabilir..
önceki albümlerine nazaran sert soundlarının eksikliğini hissettiğimiz şebnem ferah albümüdür. yine de şebnem ferah bir markadır, refleks olarak sevmekteyiz şarkılarını.
facebookta paylaşılıp altına yarılası yorum yazılan şebnem ferah şarkısıdır.
gökhan ... : benim adım orman
bayram ... :lan gökhan senelerce kandırdın bizi demek, hani adın gökhandı lan senin, ormanmış işte.
şimdi şunu diyebilirim ki; ben bu albümü dinlemiyorum. açıp bi dinleyeyim diyemiyorum. bu sebeple bu albümü ilk başlarında beğenen ben bile şu an için olmamış diyorum.
umarım yıllar geçer ve fikrim değişir. serapmış ve eski hatırına belki...
bu arada tarihin en kötü albüm kapakları listesine de adaydır.
şebnem ferah'ın yeni albümü. baştan sona bir kaç defa dinlendiğinde sindirebiliyor insan. şebonun da dediği gibi, 1 defa dinleyip önyargılarda bulunmamak gerek.
beni ilk önce en çok etkileyen uçurtma parçası oldu. parçalardan etkilenme durumu, içinden "kendince" bir şeyler bulma durumudur ya, bir kez daha kanıtlamış oldum kendime.
yalnız parçası, gerçekten çok "dolu" sözlere sahip, çok fazla derin ve iç acıtan bir parça olmuş. şayet, çok çok kötü bir melodiye sahip olsaydı bile, sadece sözleri ve hikayesi için yine de dinlerdim bu parçayı. nitekim, kaliteli parçaları arasında şebnem'in. serapmış parçası, beşiktaş sahilinden boğaza bakarak dinlenildiğinde fazla duygu yüklüyor. şaka değil, ciddiyim.
can kırıkları albümünden sonra biraz daha soft bir havaya bürünmesi benim açımdan olumlu. yine sert yapsaydı müziği, tekrara düşerdi. daha da sert yapsaydı, çoğu hayranına hitap edemezdi.
her ne kadar bir "perdeler" ya da "can kırıkları" olamasa da ben başarılı buldum albümü. tekrar ve tekrar dinleyin.
iLk dinlemede sevilemeyecek kadar karmaşık bir şebnem ferah albümüdür. Bana da ilk dinlediğimde farklı gelmiştir fakat sound olarak altyapısı mükemmeldir (özellikle sololar tadından yenmemektedir) ve aslında diğer tüm şebnem ferah şarkıları gibi dinledikçe güzelleşen bir havası vardır. sözleri ise biraz daha evrensel boyuttadır zaten bu yüzdendirki ilk dinlemede içine girikmesi en zor şebnem ferah albümüdür.
ayrıca yılların beklentisi ve diğer 5 albümün muhteşemliğinin olumsuz getirisi olarak beklenti yükseltilmiş "accayip muhteşem" bir çalışma olaracağı düşünülmüştür. ve yine bu yüzdendir ki ilk dinlemede "bi garip olmuş bu yaw" dedirtir * yine daha sonradan anlaşılır ki bunun da diğer albümlerden aslında çok da bir farkı yoktur. sadece herkes gibi şebnem ferah da büyümükte ve kısmen de olsa değişmektedir *