Çöl rüzgarlarının susuzluğa kucak açışı gibidir özlemler
Bir yanı yanar, bir yanı yakar
Her halükarda bir şeye tapar
Akşam kızılında kaybolunca sarısı
Düş toprağında tükenince yaşları
Ve hasret döşünde ufalanınca direnci
Mütemadiyen kendini salar
Anne şefkatiyle büyüyen elleri
Boran hışmıyla sıkar yumruğunu
Sıkar dişlerini ve kahreder
Günebakan çiçekler gibi muhtaçtır bir şeylere
Bazen sevgi, bazen şefkat, bazen de başka bir şey
Gittiğinde kaybeder,
Kaybını ise dönüp bulamadığında anlar
Belki bugün, belki yarın
Muhakkak bir giden bulunur
Gitmeler umuda muhtaç
Gelip bulamamalar ise buruktur
Aşk dediğin, zor bulunan lutuftur
Gitmelerde özleyip
Dönmeleri bekler misin
Ruhuma sarılıp
Beni sever misin
Ya da dayanamayıp
Beni unutur musun...