beni tarihle yargıla

entry61 galeri0
    61.
  1. 60.
  2. Sözüyle, müziğiyle su gibi akıyor. Öyle hisli.
    0 ...
  3. 59.
  4. Ahmet kaya nın hep dinlenilen unutulmaz eseridir.
    0 ...
  5. 58.
  6. bıyığımdan gülüş sarkmaz,
    bıyık bırakmak yasak bana.
    1 ...
  7. 57.
  8. 56.
  9. 55.
  10. sınırlı olmayan mekâna
    sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben
    en sevda halimle, en yaşayan halimle,
    gidiyorum dostlarım
    hoşçakalın.

    nedense bu şarkıyı gecenin bu saatlerinde her dinlediğimde gözlerim dolar.
    2 ...
  11. 54.
  12. TCK'ya göre göte gelmiş birininin acındırma çabası.
    0 ...
  13. 53.
  14. titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bir is,
    göz gözü görmez bir sis değildik biz.
    beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla ve tarihle yargıla.
    Ahh ben hasrete tutsağım, hasretler tutsak bana,
    mahpus bana, sus bana, yağlı ilmek boynuma...
    diye olan şiir kısımlarının aklımda kaldığı güzel bir ahmet kaya yorumuyla süslenmiş Ergün Keleş'e ait şiir.
    1 ...
  15. 48.
  16. her satırı duygu yüklü, ahmet kaya'nın da seslendirdiği bir ersin ergün şiiri. hele şu kısımda boğazıma öyle bir yumru oturur ki,

    "Dostum bana, sevdam bana,
    Soluğunu geçir bana,
    Uyku tutmuyor gözüm,
    Anılar sıraya girdi.
    Gel anne süt içir bana."

    söylenilecek bir şey yok daha.
    6 ...
  17. 47.
  18. 0 ...
  19. 46.
  20. 45.
  21. --spoiler--
    Bal değildir ölüm bana,
    idam gül değildir bana,
    Geceler çok karanlık,
    Gel düşümdeki sevgilim,
    Ay ışığı yedir bana...
    --spoiler--

    haydi eyvallah...
    1 ...
  22. 44.
  23. melodisi harika olan içe içe işleyen şarkı. evet.
    2 ...
  24. 43.
  25. çok uzun süre dinlenmez ise boşluk yaratacak olan, eski sevgili hissi, günlerimi boş geçirmişim hissi veren vs. neden bu kadar ara vermişim kimse cevap veremeyecek elbet . arayı kapatmalı...
    0 ...
  26. 42.
  27. 41.
  28. Titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is,
    Ve göz gözü görmez bir sis değildik biz
    Beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla,
    Ve tarihle yargıla...

    Bal değildir ölüm bana,
    idam gül değildir bana,
    Geceler çok karanlık,
    Gel düşümdeki sevgilim,
    Ay ışığı yedir bana...

    Ahh... Ben hasrete tutsağım,
    Hasretler tutsak bana
    Bıyığımdan gül sarkmaz,
    Bıyık bırakmak yasak bana,
    Mahpus bana, sus bana.
    Yağlık ilmek boynuma...
    Sevgili yerine
    Koynuma idamlar alır, idamlar alır yatarım,
    Ve sonra sabırla beklerim,
    Bulutları çekersiniz üstümden,
    Suçsuzluğumun yargılayıcılarını yargılarsınız,
    Ve o güzel geleceği getirirsiniz bana...
    Ölüm tanımaz işte o zaman sevgim,
    Tırnaklarımı geçirip toprağın sırtına, doğrulurum,
    Gözlerimde güneş koşar,
    Ve çiçekler ekersiniz, çiçekler ekersiniz toprağıma...

    Duygu bana, öykü bana,
    Roman gibi her an bana
    Hücremde yalnızım gel,
    Gel düşümdeki sevgilim,
    Soyunup hazırlan bana.

    Biraz sonra asmaya götürecekler beni,
    Biraz sonra dalımdan koparıp öldürecekler beni,
    Hoşçakalın sevdiklerim;
    Dört mevsim, yedi kıta, mavi gök...
    Bütün doğa hoşçakalın...
    Hoşçakalın sevdalılar,
    Çocuklar, üniversiteliler, genç kızlar,
    Sonsuz uzay, gezegenler ve yıldızlar,
    Hoşçakalın...
    Hoşçakalın senfoniler, oyun havaları,
    Sevda türküleri ve şiirler.
    Bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler.
    Dağlarında yürüdüğümüz toprak,
    Yalınayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın...
    Hoşçakalın ağız tatlarım;
    Sıcak çorbam, çayım, sigaram...
    Havalandırma sıram, banyo sıram, kelepçe sıram...
    Parkamı, kazağımı, eldivenlerimi, ayakkabılarımı,
    Ve kalemimi, ve saatimi,
    Ve kavgamı bıraktığım sevgili dostlar
    Hoşçakalın, hoşçakalın...

    Dostum bana, sevdam bana,
    Soluğunu geçir bana,
    Uyku tutmuyor gözüm,
    Anılar sıraya girdi.
    Gel anne süt içir bana.

    Hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar,
    Mutluluğu için dövüştüğüm insanlar,
    Yedi bölge, dört deniz,
    Yedi iklim, altmış yedi şehir,
    Okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları...
    Deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar,
    Asfalt yolu boyu dizilmiş fabrikalar,
    Ve işçiler ve köylüler...
    Hoşçakal ülkem
    Hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim,
    Hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya,
    Hoşçakalın dünyanın bütün halkları,
    Sınırlı olmayan mekâna,
    Sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben;
    En sevda halimle, en yaşayan halimle,
    Gidiyorum dostlarım,
    Hoşçakalın, hoşçakalın...
    Beni yaşamımla sorgula iki gözüm,
    Beni yüreğimle, beni özümle,
    Bilimle anla beni, felsefeyle anla beni,
    Tarihle anla beni,
    Ve öyle yargıla.
    2 ...
  29. 40.
  30. fiyakali soylenmis bos bir sozdur.

    Sahsim adina istegim beni kendimden baska hic kimsenin yargilayamamasidir.
    0 ...
  31. 39.
  32. dostum bana
    sevdam bana

    ahmet kayanın mükemmel eseridir.
    0 ...
  33. 38.
  34. Sınırlı olmayan mekâna
    Sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben
    En sevda halimle , en yaşayan halimle ,
    Gidiyorum dostlarım
    Hoşçakalın , hoşçakalın

    4 ...
  35. 37.
  36. dostum bana, sevdam bana,
    soluğunu geçir bana,
    uyku tutmuyor gözüm,
    anılar sıraya girdi.
    gel anne süt içir bana.

    ...

    Geceler çok karanlık,
    Gel düşümdeki sevgilim,
    Ay ışığı yedir bana...
    1 ...
  37. 36.
  38. iki gözüm gibi güzel bir deyişi içeren on numara bir ahmet kaya şarkısıdır.
    2 ...
  39. 35.
  40. Vedanın en dolu halidir bu parça.

    “Hoşçakalın ağız tatları , sıcak çorbam , çayım , sigaram Havalandırma sıram , banyo sıram, kelepçe sıram Parkamı , kazağımı , eldivenlerimi , ayakkabılarımı Ve kalemimi , ve saatimi Ve kavgamı bıraktığım sevgili dostlar Hoşçakalın , hoşçakalın.“
    0 ...
  41. 34.
  42. bu başlığı kim açtıysa bu şarkıyı bize hatırlatmayacaktı.

    "duygu bana, öykü bana,
    roman gibi her an bana
    hücremde yalnızım gel,
    gel düşümdeki sevgilim,
    soyunup hazırlan bana"
    0 ...
  43. 33.
  44. ahmet kayanın deniz gezmiş için söylediği şarkılarından biridir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük