döneminin bronz tanrısı, marlon brando'ya ait bir tümcedir. bu açıksözlü tavrıyla aslında insanların sevgi denen olayı sadece "idealar dünyası" yansımaları ile gerçekleştirdiğini hatırlatır. evet, siz insanlar sadece idealar dünyanızdaki "doğru" kişiye benzettiğiniz hayal ürünü ve asla gerçek olamayacak kişileri, olayları seversiniz. kendinize en yakın hissettiğiniz kişiler de idealar dünyasının çöplükleridir. platon, bu kuramıyla ta en başından aşkı sikip atmıştır.
ve ben de katılıyorum bu söze. evet. beni tanırsanız hiç sevmezsiniz.
keşke herkes bunu önceden söyleyebilse.hiç tanışmassın olur biter.
ama herkes kendini sevilebilir sanır.ama bazı insanlar tanıdığınızda gerçekten sadece nefret edebileceğiniz özelliklere haizdirler.yazık.
işte bunlar sahalarda görmek istediğimiz samimi cümleler. ne öyle, tanısan seversin falan demeler, yok öyle iş, belki sevmeyeceğim, ne biliyorsun seveceğimi?
acayip yavsakca bi cumledir. havalı cool gorukmeye çalışan insanlar tarafından kullanilir. bi siktir git la diyesi gelir insanın. bi siktir git la artis. la bi siktir git.
bunu içten bir şekilde kullanırım bazen. fakat cevap, dizilerdeki gibi sağa sola dalmalar eşliğinde ve etkilenmişlikle verilmez. "niye ki?" denir. "öyle işte, tüm deneyimlerim bunu gösterdi." derim, istisnasız her zaman. ve yine istisnasız bir şekilde cevap şudur: "böyle düşünmemelisin." ardından da öğütler. falan filan. karizmatik falan değildir, saçmadır. mümkün olduğunca az kullanın. karizmatik olacak diye düşünüyorsanız şimdiden siktir edin.