Asfalt Dünya'nın Ormanlar Kralı albümünde yer alan nefis bir parça. Sadece söz ve müziği ile değil son dönemlerde gördüğüm en iyi kliplerden de biri aynı zamanda.
Uzun süre dinlemeden duramadığım, durulmayan bir parça. Zaman zaman dinler insan kendi kendine ve avutur kendi kendini.
son yolcusu o eski zamanların
sana yazmış özlem dolu mektubu
tek derdi güzel sonları masalların
gözyaşları doldurmuş giderken boşluğu
en çok beni severmiş o
beni aramış gözleri giderken
en çok beni severmiş o
beni aramış gözleri
kalbinde belirsiz bir yolun kuşkusu
titrek sesinde umutların avuntusu
bir mendil eski bir resim bulduğum
tahta masasında bilmeden unuttuğu
o en çok beni severmiş o
beni aramış gözleri gerçekten
en çok beni severmiş o
beni aramış gözleri
harika bir asfalt dünya şarkısıdır. keyifle dinlenir; garip bir teselli bulunur.
--spoiler--
en çok beni severmiş o
beni aramış gözleri giderken.
--spoiler--
"bir mendil eski bir resim bulduğum
tahta masasında bilmeden unuttuğu"
güzel bir şarkı, şiir ve ya roman yazmanın kelimelerin güzel seçiminden kaynaklandığına inanırım. bu şarkıda "tahta" kelimesine gerçekten aşık oldum. anlam olarak değil. kulağa çok hoş geliyor hepsi bu.
kalbi kırık insanın dinlememesi gereken şarkılardandır. ya da dinlemesi gereken. bilemedim ki şimdi.
"kalbinde belirsiz bir yolun kuşkusu, titrek sesinde umutların avuntusu, bir mendil eski bir resim bulduğum, tahta masasında bilmeden unuttuğu" dörtlüğüne ne denir ki?
'kalbinde belirsiz bir yolun kuşkusu
titrek sesinde umutların avuntusu' kısmı nelerin nelerin ifadesidir aslında. ne hayatlar, ne engeller, ne zorluklar, ne ayrılıklar, ne kavuşmalar.