Seni dünyalar kadar çok, limit gibi her geçen gün sonsuza giderek, elementler gibi benden kopmaman konusunda ısrar edercesine seviyorum. Her gece dualarda, rüyalarda, gözümü kapattığımda, açtığımda, çok beğendiğim şarkıyı sürekli replay yaparcasına, bir çocuğun kırmızı bisikleti kadar çok seviyorum be adam!
eşimle sürekli oynadığımız oyun.
her seferinde farklı cevaplar bulmaya çalışmak gerçekten keyifli.
ilişkinin başlarında romantizmden, aşktan geçilmiyor tabi cevaplar ancak zaman ilerleyip ilişki oturdukça ve cevaplar da tükenmeye başladıkça komik hale geliyor iş.
en son bana sinilendiği bir anda sormuştum yalaklık olsun diye, "eşşeğin siki kadar ulan" demişti.
at kadar veya ayı gibi fil gibi alternatif cevaplarını sunmak istediğim sorudur. ebat olarak büyükler ve kafa karıştırırlar "ne demek istedi acaba bu yeaea" şeklinde..
sevginin bir ölçütü yok ki lan.. çok seviyorum dersin ne kadar çok der. apartman kadar desen neden mahalle kadar değil diyebilir. dünya kadar desen neden galaksi kadar değil diyebilir. galaksi kadar desen neden kainat kadar değil diyebilir.. insan oğluyuz deriz yani.
Her cevabın yeterli ve anlamlı olarak kabul edilmesi gerekli olan sorudur.
Ölçü görecelidir ve çok da önemli olmamalıdır.
Mesela babam, " sizi tuz kadar seviyorum " derdi, başlar da bozulup, yarım kalmış, kırgın bir tebessümle dinlesek de, hayatıma anlam katan, hayatımı tatlandıran açıklamasından sonra çok hoşumuza gitmişti.
En sevdiğim, vazgeçilmezimler için şimdi ben de kullanıyorum...
Seni tuz kadar seviyorum!