beni hiç bırakma diyen sevgili

    1.
  1. merhaba, beni hiç bırakma diyen sevgili. başlığın henüz açılmamış, benzerlerine baktım lakin bulamadım. hiçbiri senin tam karşılığını vermedi hatta "benzemez kimse sana, tavrınaaaa.." senin gibisi henüz piyasada yok anlaşılan. ımm.. veya senden çok var da dillendirmek güçlerine gidiyor. bakıyorum da söylediğin sözler o esnada o güzelim ağzına çok yakışıyor. hatta masum bile görünüyorsun burdan aşık gözlerle bakınca. hani gözlerinden bile anlayabiliyorum aslında demek istediğini ama dil başka işte. dil bambaşka. (her türlü)

    ve bir daha merhaba, beni hiç bırakma diyen sevgili. ne hoş bir sıfat var isminin hemen önünde. nasıl sevgili? "beni hiç bırakma diyen" sevgili. bu sözlerin beynimde nasıl yankılandığını biliyor muydun acaba? söylerken farkında mıydın neleri yıkıp geçtiğinin? nasıl aptal olduğumun? sonrasında sana nasıl öfkeler biriktirdiğimin? hissedebilir miydin acaba? yalnızca egonu tatmin etmek uğruna söylediğin sözün geride neler bıraktığının?

    ve tekrar tekrar merhaba, beni hiç bırakma diyen sevgili. isminin önündeki sıfat midemi bulandırıyor artık ve kötü olan ne biliyor musun? senin hala bunun farkında olmaman. ne bekliyordun ki benden? "beni hiç bırakma" demek "bakkaldan 2 ekmek al da gel" demekle eş değer miydi senin nazarında? bu öylesine basit bir şey miydi ki beni hiç bırakma diyen sevgili? sen böyle söylerken nasıl bırakabilirdim ki? bunu bilmediğini söyleme bana.

    ve elveda, beni hiç bırakma diyen sevgili. insan her şeye alışabiliyormuş. söylenen sözler buharlaşıp uçarken yaralasa da ruhumuzu, alışabiliyormuş. ve insan unutabiliyormuş da. öyle muhteşem bir yetenek bahşedilmiş kendisine. hafızasında hala kırıntılarını beslediği "beni hiç bırakma diyen sevgili"sini halının altına süpürebiliyormuş. daha uzağa da süpürmek istermiş ama elinden şimdilik bu kadarı geliyormuş. ve son kez, beni hiç bırakma diyen sevgili, ne söylediğine çok dikkat et olur mu?

    ha tanım; örneklerine sıkça rastlanabilecek bir sevgili türüdür.
    39 ...
  2. 76.
  3. merhaba beni hiç bırakma diyen sevgili, nasılsın? epeydir görüşemiyoruz.
    beni hiç bırakma demeye devam mı? sevgilin de seni hiç bırakmayacağım yalanını inandırıcı bir şekilde söylüyor mu bari?

    bana da aynı şeyleri söylemiştin çünkü. ben yalan söylemedim, sözümün arkasında durdum her zaman, seni hiç bırakmadım.

    samuel beckett amcanın godot'yu beklerken tiyatrosunda bir sahne vardı aklıma o geldi.

    +seni hiç bıraktım mı ki?
    -ama gitmeme izin verdin.

    evet tam da bu sahne işte. biz de aynısını yaşadık seninle galiba. seni gerçekten hiç bırakmadım ama gitmene izin verdim.

    peki neden mi izin verdim? seni serbest bırakmak istedim, serbest bırakınca ne yapacağını görmek istedim. Bana güvenmiyorsan siktir git dedim, kabaca oldu ama güvenmiyorsan dedim. bu kadar sinir olmana gerek yoktu.

    gittiğine göre demek ki güvenmemişsin.
    şunu da söylemeden edemeyeceğim, gittiğine sonradan sevindim, sadece yaşadığımız anılara üzüldüm, onlara da yapacak bir şey yok, geçmişte kaldılar, napalım.

    neyse, hoşçakal.
    11 ...
  4. 6.
  5. bırakmak için uygun zamanı bekleyen sevgilidir.
    8 ...
  6. 4.
  7. külliyen yalan atan sevgilidir. Keko bir laf vardı "Aslında giden değil kalandır terkeden, gidende bu yüzden gitmiştir zaten"
    9 ...
  8. 3.
  9. ama her zaman giden onlar olur.
    8 ...
  10. 13.
  11. eğer gerçekten seviyorsanız inanmanız gereken sevgilidir. ha sonra sizi yarı yolda bırakıp bırakmayacağının bir garantisi yoktur elbet. belki siz ona "seni hiç bırakmayacağım, ebediyen seninleyim." dersiniz de sebepsiz yere bırakıverirsiniz. öyle ya, hayat bu. bir de onun açısından bakmak lazım olaya " beni hiç bırakma dediğim insanlar, yarı yolda çaresiz koydular beni. artık hiçkimseye inanmayacağım. her şey yalan!" düşüncesi hakim olacak belki bundan sonrasında. başlık altında yazılanları okuyunca karamsar olmamak mümkün değil. aşkın gözü kördür diye boşuna dememişler. belli ki bu yönden darbe alanlar kendi deneyimlerini paylaşıyorlar. ancak inanmak istiyorum ben sevgili yazarlar. azıcık duygularımıza sahip çıkalım yahu. azıcık güvenelim kalbimizde büyüttüğümüz sevgiye.
    7 ...
  12. 79.
  13. (bkz: beni hiç bırakma diyen sevgili/#31084023)

    Merhaba iyiyim sen nasılsın ? Ya kusura bakma yoğunum bu aralar ondan görüşemiyoruz.

    Aynen ya öyle demeye devam. O da söylüyor arada bir, evet.

    Aynen beni hiç bırakmadın, haklısın koca yürekli adam.

    Beckett muhabbeti de iyice baydı. iyi ki bir bok öğrendin.
    Olayı dramatize edip de sahne mahne deyip mide bulandırma ergen gibi.

    Hem siktir git diyorsun, hem gidince götün başın ayrı oynuyor götelek.

    idrak yollarında kazı çalışması mı var, güvenmiyorsun demek ki diyor hala. Sözelci misin sen ?

    Aynen aynen üzüldün, sevindin aynen. Anılar falan aynen. Kız kulesi ve adalar, gece yarısı o perşembe aynen.

    Hadi öptüm.
    9 ...
  14. 7.
  15. ilk zamanlar beni bırakma veya biz bırakmıcaz diye başlar sözler.
    sonrasında o kelimeyi kullanan çoktan bırakmıştır bile seni.
    5 ...
  16. 36.
  17. hep böyle değil mi zaten. beni hiç bırakma diyenler bırakıp giderler; ardında hayalleri paramparça olarak yıkılmış bir beden bırakırlar. içinden söversin ama..! yeni küfürler icat edersin, yüzüne söylersem geri dönme ihtimali dediğimiz o son umudumu da kaybederim diye. ne ilginç değil mi dersin kendi kendine beni arkamdan vurana aşığım dersin. eve gidince ilk yapacağım şey güllüden nereden sevdim o zalimi parçasını çalmak olacak diye geçirirsin aklından, arabeskden nefret ettiğin halde. çünkü artık arabesk dinlemeye karar verirsin. bu bir yok oluşun başlangıcıdır aslında, dağ gibi deliknalıyı tek kalemde sildi, yıktı dersin. önceden benim için altını çizecek kadar önemli olan, şimdi benim adımın üstüne çizik attı ve gitti dersin. ağlamak gelir içinden ağlarsın, onun; gözyaşının içinde olduğunu bile bile. ağlarken çaktırmazsın ortalığa, erkek adam ağlar mı lan dersin. ağlıyormuş demekki birader dersin kendi kendine. erkekliğinden şüphe edersin. bir daha seversem cümle alem g*tümü s*ksin lan dersin bir daha bir kıza inanıp güvenirsem. sinirlerin gerilmeye başlar intikam duyguları beynini sararken kalbine ok gibi saplanır ama dersin ki ben kıyamam ki lan kıyamam ki dersin. peki ya o nasıl kıydı? kim haksız şimdi dersin yakarsın bir sigara ilk nefesi ciğerlerinin bile anlamayacağı kadar sert çekersin. sonra sigaraya bakıp bağıra bağıra haykıra haykıra sorarsın, içen mi suçlu içtiren mi ulan dersin. hala ağlarsın 3 nefeste biten sigaranın izmaritini farkında olmayarak yağmur gibi yağan gözyaşların söndürür. ondan da nefret edersin. kendi kendine espiri yaparak yere fırlatırsın sende mi brütüsh? şimdi nolacak kaygısına kapılırsın önemi yok çünkü artık o yok. gitti dersin keşke giderken geri kalanımı da götürseydi nasılsa eksikliğini tamamlamaz artık dersin. çekseydi silahı dayasaydı alnıma içine milyonlarca mermi doldursaydı ölmeme ihtimalini ortadan kaldırmak için. titrersem namerdim diye bağırmaya başlarsın birden. hıçkıra hıçkıra eve dönmek zorunda kalırsın. sonra aklına gelir o an, yoldan geçen bir yabancının yakasına yapışırsın takatin kalmamıştır, ağzından çıkan son cümledir artık;
    en yakın arkadaşımla evlenmeseydin bari ulan ...!!
    4 ...
  18. 10.
© 2025 uludağ sözlük