eski sevgilimi ne kadar sevdiğimi anlamış olacak ki bana bunu söyledi. kavga ettik...
sonrası;
+neden beni de onu sevdiğin gibi sevemiyorsun?
-çünkü artık o kadar sevecek gücüm yok.
+ne yaptı da bu kadar sevdin onu? çok mu güzeldi?
-hiçbir şey yapmadı. ben yaptım.
+ne yaptın?
-güvendim ona.
+güzel miydi?
-hı hı.
+benden daha mı güzeldi.
-hayır. böyle bir ayırım yapamam hem.
+o kızın yerinde olmak için neler vermezdim.
- ...
-boşver, onun yerinde olmak istemezsin emin ol.
+olsun.
hemen hemen kelimesi kelimesine hatırlıyorum bu dialogu. o karşımda hüzünlü gözlerle bana bunları söylerken içimden kopan parçaların acısı hiçbir şeye benzemiyordu. onda kendimi gördüm. o kadar üzüldüm ki ona, gözlerimin dolduğunu görmesin diye sarıldım. hep dua ettim çünkü, hep kimse beni, benim onu sevdiğim gibi sevmesin diye dua ettim geceler boyu. yeminle her aklıma geldiğinde böyle dua ettim ama kabul olmamış işte.
en acısı; onu ne kadar üzsem de hala beni deliler gibi sevmeye devam ediyor ve onu kaybedeceğim için bir kat daha üzülüyorum.