oss ye girmiş olan veyahut bır kez daha gırmek mecburıyetınde bırakılan ögrencılerın kendıne guvenını yıtırmesı durumunda gırmıs oldukları psıkolojıdir
hayır bir de tam tersi var kendini boktan sayarlar adına da fasulye derler. oyleyse eğer ben kendimi fasulyeden saymıyorum. ünlü götü boklu bir canlının dediği gibi..
herkesin zaman zaman yaşadığı ruh hali. okuyorum ama nereye kadar? sonu yok! okumuyorum acaba okusamıydım? okusam da birşey olmazdı ya. vs. vs. vs. her zaman keşkeler ve her zaman olumsuzluklar vardır hayatta.
edilen bir halt, kırılan bir pot, yenilen bir b.k sonrasındaki terk edilişin ardından etraftaki herhangi bir şeye vurarak, dişleri sıkmak suretiyle söylenen 'hay ağzıma zçayım' repliğinin alt metni.
genelde liselilerin yaşadığı psikolojidir. hele ki bunu kendin kücük bebelere hayattan sille yemiscesine anlatıldığı görülünce, sık boğazını. o derece antipatik.
insan kendini bıraktığı takdirde onu esir alabilecek kadar güçlü bir psikolojidir. önce özgüven gider sonra yalnızlık başlar. yalnız kalmak başta tatlı gelir. tercihlerin zorunluluğa dönüştüğü anda olduğun durumdan çıkmak artık elinde olmaz. bu yüzden baştan kendini salmamak lazım.
eline geçen toplu parayı bir güzel yedikten sonra hemen akabinde gelen kabarmış kredi kartı borçu, doğal gaz, elektirik, su faturalarının gelmesi bunun üzerine oturup kendi iç muhasebesini yaptıktan sonra ortaya "amına koyum benden bi bok olmaz" sonucunun çıkmasıdır.
son iki aydır içinde olduğum psikolojidir. geriye dönüp baktığımda -ki ileriye dönüp bakılmaz- boş olmayan zamanımı aslında boş geçirdiğimi görerek ve en dolu zamanım olan şu zamanlarımı böyle boktan şeyleri düşünerek harcadığımı falan düşünür dururum. düşündükte çözdük ya sanki! bak yine psikolojim kaydı.
maalesef içinde bulunduğum psikolojidir. aslında bu psikolojiye girmem doğrudan benimle alakalı değil. ailemden ötürü böyle bir hissiyata kapılıyorum. evet, bok vardı da liseyi okuduğum şehirde* üniversite okumaya devam ettim. artık tek çare dgs.