sırıtıp duruyorum.
telefona baka baka...
kızıyorlar : )
olum komik bi şey varsa bize de söyle diye
nasıl anlatayım onlara
anlayacakları dilden anlatamam ki
seni nasıl anlatayım
onlar kuracağım cümlelerden ne anlarlar
seni ne kadar iyi tanırlar
onlara kendi gözlerimi kendi kulaklarımı nasıl vereyim
benim duyduklarım benim okuduklarım benim gördüklerim
onların gözünden bakınca aynı etkiyi nasıl göstersin
hem göstermesin zaten
kimse seni benim gözümden görmesin
kimse senin sesini benim duyduğum gibi duymasın...
bir olalım...
birlikte olalım...
benim ol istiyorum...
tabi seninde bunu istemen lazım öncelikle
acaba sen beni istiyor musun...
bir ömür beni çekebilir misin... : )
bi dk bi sn bekleticem
geldim cano
bekler misin?
tahammül edebilir misin?
çoook soru işareti var hayatımda çoooookkk : (((
bir bir cevaplansın
ama kimse üzülmesin
her ne kadar zor olsa da
ama bu bencillik dediğini duyar gibiyim...
sanırım evet
galiba
her halde
aslında yakın arkadaşlarıma sorsan beni
eli açık, bol gönüllü
kelimelerini kullanırlar mutlaka
ama konu sen olunca bencillik damarlarım kabarıyor...
gönlümün bluetooth unu kapatıyorum...
paylaşmak istemiyorum seni...
biraz ağırdan mı almalıyım sence...
korkutmak istemiyorum...
hislerim seni, (eğer varsa bana karşı hissettiğin bir yakınlık) benden uzaklaştırsın istemiyorum...
yine derin bir suskunluk var ortamda
bugün neden böyleyiz
olmasın böyle
hep konuş
hep dinleyim
hep konuşalım
hep anlat ben dinleyim
hep yaz ben okuyayım
ama yazmazsan okuyamam ki
ben
ben
çok üzgünüm...
seni seviyorum galiba...
galiba da değil aslında...
seni seviyorum.
acı çekiyorum...
seni de üzüyorum...
neden böyle yapıyorum allah'ım.
seni mutlu etmek için çabalarken üzüyorum seni...