ben kelimelerin içerisinde yüzüyorum fakat
o mana derinliğinde oksijensiz kalmak istiyorum...
bir deniz kızına aşık olmak!
sesim boğulacaktır, boğuk çıkacaktır, belki hiç çıkmayacaktır...
her kelimeye biraz daha oksijen gider
sözcüklerim bittiğinde
ateşe düşmüş can bedenden göçüp gider
ateş ki suyun tesiri yok
su ki içmeye doyamazsın
ben böyle kana kana
ben böyle yana yana
ben bunlardan bizar değil
hoşnudum..
ben , huzuru severim, yeşillik içinde yaşamayı, insanlardan uzak olmayı, sessiz sakin yaşamayı severim. denizi severim. sahilde oturup denize taş fırlatmayı, yada akşam vakti uzanıp yıldızları izlemeyi severim. ya da kepez üstüne çıkıp antalyayı tepeden izlemeyi severim. ilk yağan yağmurları çok severim mesela. o toprak kokusuyla huzur bulup, yağmur sesiyle sıcacık evimden sokağı, yolları izlemeyi severim. Ben maalesef yaşadığım apartman dairesinin aksine müstakil evleri severim bahçesi olan. bahçesinde köpek besleyebildiğim, güven içerisinde olan. yemek yapmayı severim sonrada oturup yemeyi. film izlemeyi, kitap okumayı severim. bu küçük görünen kocaman şeylerle mutlu olmayı severim işte.
ilgi merkezi olmak isteyenlerin ya da dünyanın çoğunlukla kendi etrafında döndüğünü sananların genelde cümleye başlarken kullandıkları kelimedir. "ben" kelimesinin kullanılma sıklığı kişinin bencilliği ile birlikte doğru orantılı artar ve aynı zamanda duygusal zeka düşüklüğünün de göstergesi olarak görülebilir.