herkes herkesle arkadaştır, dost asla.. mesela insan annesine veya babasına hangi eliyle osbir çektiğini anlatamaz, ama dostuna ''ben osbir çekerken yorulduğumda azımla devam ediyorum'' diyebilir..
entel olmak isteyen ebeveynlerin entel yalanıdır.. (bkz: ben çocuğumla arkadaş gibiyim)
genelde, övünerek söylerler bunu. hayatta herkesin üstlendiği bir rol vardır, anlamadığım nokta kendilerini başka bir yerde görmek isteme çabaları niyedir? çocuğunun anne-babaya ihtiyacı var. zaten bir sürü, istemeyeceğin kadar çok arkadaşı olacaktır.tabi ki çocuğunla herşeyi paylaşmak, o'nun yanında olmak, o'na destek vermek çok önemlidir, çok güzeldir. ama, söyleminle eylemin birbirini tutmuyorsa, olman gereken kişi ol, kalman gereken yerde kal. lafla peynir gemisi yürümüyor nitekim.
geçen gün bir itirafta "annem, babam bana hep arkadaş olmaya çalıştı. halbuki ben onların bana yol gösterecek ebeveyn olmalarını, araya belli bir mesafe koymalarını isterdim" diye birşey okudum. sanırım doğrusu anne, baba olmak, çoçuğumuza iyi bir ebeveyn olursak zaten, sağlıklı arkadaşlıklar kuracaktır.
kendini çocuğunun arkadaşı sanan, ya da sadece söylemiş olmak için öyle söyleyen ebeveyn cümlesidir.
aslında kendisi de çocuğunun arkadaşı olmak istemez. "ne demek ulan ben onun babasıyım/annesiyim, arkadaşlık ne alaka? saygı diye bir şey var." der. ama misafirlikte, arkadaş ortamında en ufak bir çocuk konusunda utanmadan, direk bu yalanı yapıştırıverir.
eğer bu cümleyi çocuğunun yanında kuruyorsa çocuğun yüzünde ufak bir sırıtma oluşur. haklıdır da. annesi, babası kendisini reklam malzemesi olarak kullanıyordur. bir nevi, hep vaat hep vaat durumudur. ebeveynlerin kendilerini tatmin etme cümlesidir.
düşünmeden konuşan ebeveyn söylemi. ben anne babamla arkadaş olmak istemiyorum ki, onların koruyup kollayan yeri geldiğinde uyaran hallerini istiyorum. dost kazığı vardır ama ana baba kazığı yoktur.