uykuya yatarken dünyaya söylenen bir cümle.
ama sadece bir cümle. dünya beni duyar mı ki!
dünya, beni duyuyor musun?
sözgelimi bir adımdan çıktım yola. adım, adımlarıma yansırcasına ruhi bir çıkışın içindeydi. bir çıkıştı evet, ben uyumayı tercih ederken dünya duymamayı tercih ediyordu.
sonra...
nefessiz kaldı adımlarım. bu nedir ki dünya? hı?
görünen her şey kılavuz istedi inadına. sen bunu da duymadın heralde.
sonra...
küçük bir çocuk baktı bana, ben rüzgardan savrulan saçlarımla savaşıyordum o an. çocuk kötü kötü baktı ve annesinin onun kolunu çekiştirmesiyle daha da kötü baktı bana.
ben mi çektim o çocuğun kolunu, sen mi dünya, yoksa annesi mi?
hiçkimse mi diyorsun?
peki neden o küçücük çocuk dönüp bana kötü kötü baktı? neden o da kötü kötü baktı bana?
beğenmedim bazen seni dünya. kime dediysem 'beğenmiyosan çek git ulan!' gibi bir şekil yaptılar bana.
ehh, giderim ben de.
gidiyorum dünya, görüşmeyiz heralde.
hey, sana söylüyorum dünya, görüşmeyiz...
ben şimdi yatıyorum dünya. bulduğum o çıkış yolunda bekliyorum seni.
çıkışta görüşmek üzere!