şimcik şöyle demiş:
--spoiler--
hee bir de aslında başlığı açarken kız-erkek ayrımı yapmak istememiştim. insan, kişi, şahıs kelimelerinden birini kullanacaktım. ama karakter sınırı gereği üç harften oluşmalıydı. bildiğim kadarıyla da güzel türkçemizde öyle bir şansımız yok. bu yüzden mecburen 'kız' dedik.
--spoiler--
hacım güzel türkçe'mizde her zaman bir şansımız vardır. bak ne buldum: zat deseydin.
msnde çirkin olduğu anlaşılan zatla sohbeti kesmek.
şimdi bana hassiktir dersen, kabul ediyorum, kız demişin daha iyi olmuş.
ben wade'in başlıklarını oylansın diye günde 3 kez canlandıran karl heinz schneider, danny archer ve el wray nickli çocuklara bir yenisi eklenmiş. site sorunlusu diye bir tip. iş arkadaşı kontenjanı bitti, mahalle arkadaşı kontenjanından başlıklarını canlandırtmaya başladı anlaşılan.
bir de "ayhh ben selebriti olmak istemiorummm, saadece okunmak istiorummm" diyip işin içinden sıyrılacağını sanıyor. bu sözlükte 10.000 tane yazar var. onların aklına gelmiyor mu bu kurnazlık? onlar enayi de, bi akıllı sen misin? yemezler.
Ben wade; 18 kişilik bir ekipten oluşan, Uludağ sözlüğe damga vurmak için açılmış bir hesaptır. artık bunları açıklamakta sakınca görmüyoruz. Ekipteki elemanlar;
Menajer: entryler yazıldıktan sonra ona gönderilir. sözlüğe Girilip girilmeyeceğine karar verir. Kısmetse ilerde röportajları falan da o ayarlayacak. imza günleri, kitap basımı, fun club, formspring me olaylarıyla da kendisi ilgileniyor. aynı zamanda da liderimiz. işe alımlarla, işten çıkarmalarla, kısacası her şeyle ilgilenir.
4 adet yazar: ben wade1 sempatik, ben wade2 romantik, ben wade3 ayarcı ve ben wade4 de troll olan yazardır. ben troll olanım. işe yeni başladım ve Bu da ilk yazım. Son zamanlardaki kötü gidişe dur demek için, ara transfer döneminde kadroya dahil oldum. Daha önce de çok meşhur yazarlarla beraber çalıştım. Ama hep hayalimde ben wade'le çalışmak vardı. inşallah entrylerimle sözlükte büyük sükse yaratacağım. Ekibimin bana olan güvenini boşa çıkarmayacağıma dair söz veriyorum.
2 adet tespit yapıcı: Ofiste takılmazlar. Gezici tim olarak sabahtan akşama kadar caddelerde, alışveriş merkezlerinde falan gezip tespit yapmakla yükümlüdürler. beraber dolaşmazlar. hatta ve hatta birbirlerini bile tanımazlar. yaptıkları tespitleri her akşam başlık ayarlayıcısına bildirirler.
2 adet anıcı: ofisin en yaşlı çalışanlarıdırlar. zamanında çok görmüş geçirmiş, yaşanmışlıkları olan abilerimizdir. sadece akşam gelirler. anılarını başlık ayarlayıcısı ve yazarlara anlatıp giderler.
1 adet başlık ayarlayıcısı: tespit yapıcı ve anıcılardan dinlediklerini karakter sınırına göre ayarlayıp başlığı oluştururlar.
1 adet mesajlaşma sorumlusu: bu arkadaş da gelen mesajlara cevap vermekle sorumludur. Halka ilişkiler mezunudur ve daha önce 3 sene özel bir şirkette insan kaynakları yöneticisi olarak çalışmıştır.
1 adet temizlikçi abla: ofisi tek başına çekip çeviren fedakar gönül ablamızdır. Çok güzel yemekler yapıp, çayımızı çorbamızı eksik etmeyip, ortamı da tertemiz tutarak bize harika bir çalışma ortamı sağlar.
6 adet başlık canlandırıcısı: günün belirli saatlerinde açılan başlığı canlandırmakla sorumludurlar. Bazılarının kimliği afişe edilmiştir. Kurallar gereği, kendilerini belli ettikleri için cezaları en kısa zamanda verilecektir.
Aslında bu arkadaşlarımızın kimliklerini gün yüzüne çıkaran 1hic adlı yazar da, Başka yazarlara bok atıcı pozisyonunda bir zamanlar ekibimizde çalışmaktaymış. 19 kişi olmamız gerekiyordu yani bizim. aynı ofiste çok güzel günler geçirmişler. Lakin bir gün sempatik yazar olan ben wade1, aralarındaki samimiyete güvenip şaka amaçlı olarak 1hic'e pandik atınca ortam çok gerilmiş. Ben yokum tabii o sıra. terk edip gitmiş işte 1hic. Menajeri arayıp 'ya onu işten çıkartıp beni yazar yaparsınız ya da her şeyi sözlüğe yazarım' dediğinde sunulan son teklif, tespit yapıcı olması yönündeymiş. Kabul etmeyip istifasını vermiş Ne kadar yapma, etme deseler de. Zannedersem şu an başka bir ekipte bok atıcı olarak çalışıyor kendisi.
Az sonra toplantı yapıp, nerde hata yaptığımızı konuşucaz. Özellikle romantik yazarımız olan ben wade2, yaşananlardan gerçekten çok etkilenmiş durumda. Deliler gibi hıçkırarak ağlıyor sabahtan beri. Gerçi bizim istediğimiz de buydu. Ne kadar morali bozulursa, alanında o kadar güzel entryler yazan biri.
Son sözüm 1hic'e; çalışma masan hala boş. Üzerinde güller var. yerine kimse alınmadı işe. Ben seni tanımıyorum ama dediğim gibi arkadaşlar sürekli bahsediyorlar. Haksızlıkların her zaman yanında olan, hem temiz hem dürüst bir insanoğluymuşsun. Küçücük bir pandiği bu kadar büyütmenin alemi yok. Ve şunu bil ki; geri dönmek istediğin an, yine bizlerle olabilirsin.
sensiz üşüyoruz...
edit: hee unutmadan. resmi bir kurumuz. şirketimizin adı ben wade production. vergilerimizi ödüyoruz. 1hic, bu arada senin sigortan da hala kesilmemiş. hasta falan olursan git yani doktora. sevildiğini bil.
bu adamda şizofreni başlangıcı var aga ben diyim. artık benim bile başım dönüyor.
adam ilk geldiğinde öttürüyodu sözlüğü. çatır çatır mizah yapıyordu. sonra herhalde sıkıldı mı yoksa, evlerden ırak, hastalık mı baş gösterdi troll oldu. millet döşendi nick altında.
2 gündür eskiye dönüş sinyali veriyor. mizahını yapıyor, güldürüyor. nasıl yazarsa yazsın çok iyi bi yazar.
dün en yakın arkadaşımın düğününde benim yerime uzaktan bir akrabasını şahit yapmasını anlatmıştım. daha sağlam bir darbe olamaz herhalde. al işte. yine aynı şey oldu. yine yaktılar beni. hiç mi tahmin edemediler sözlükte kemal kılıçdaroğlu kıvamında belgeleri çat çat masaya vurabilecek bir yazar olduğunu.
hayatta tek bir alanda popüler ve başarılı olmak istedim. yapmayın dedim, etmeyin dedim ama durduramadım onları. hep başlıklarımı canlandırdılar. bıkmadılar usanmadılar. üstüne de gittiler entrylerini sildiler. olaya bak ya.
peki bunda benim suçum ne? ben wade zamanında kötü bir çevrede yetişip, kötü arkadaşlıklar kurduysa sürekli bu karanlık mazisinin gölgesinde mi yaşayacak, soruyorum size.
gözlerim doldu ve babamlar görmesin diye tuvalette klozete oturup ağladım dakikalarca. üşüdüm. kış mevsiminde klozet kapağı ne kadar da soğuk oluyor. içini titretiyor insanın.
üstteki paragraflar yine romantik yazarlar için yazıldı. her zamanki gibi isterlerse bundan sonraki kısmı okumayabilirler.
sözü geçen yazarların biri, beni başka bir sözlükten uludağ'a transfer eden, diğer ikisi de benim uludağ'a transfer ettiğim başka herhangi bir sözlükle bağlantısı olmayan vatandaşlar. şimdi romantik kısımda belirttiğim gibi, kemal kılıçdaroğlu tarzı al işte elimde belgeler ulan şeklinde ayar vermeye çalışan yazarın bilmesi gereken bazı şeyler var.
isteyen, istediği saatte, istediği başlığa, istediği entryi, legal bir şekilde yazabilir veya silebilir. benim başlıklarıma bu şekilde yazıp silen çok kişi oldu. arkadaşım veya değil. yani mod uyutmayla bir alakası yok.
ben bir başlık açsam, haksızlıkların peşinden koşan bu arkadaşımız gibi altına siksok bir entry yazsam, başlık ne kadar canlandırılırsa canlandırılsın her gün en sevilenlere girmezdi. aynı zamanda bir entryim de, hiçbir bağlamtım olmayan bir sitede büyük sözlükler arasındaki en beğenilen yazılar arasında olmazdı. alınan 60-70 oyun sadece 2-3 tanesinin arkadaşlarımdan gelmesi çok büyük bir rakam olmasa gerek. hele diğer yazarların kanka sayılarını göze alınca.
aslında; senin, benim başlığımın altına yazı yazan arkadaşım olan olmayan herkese teşekkür etmen gerekir. sayelerinde oturup adam gibi bir entry okuyorsun. üstüne gidip artistlik yapıyorsun bir de. ı ıh. çok ayıp.
en garibime giden şeyse, aklınca bu ayarı verdikten sonra benim yerin dibine gireceğimi sanman. 'ulan ne çözdüm beee' havalarına girmen. sözlük artık bunları yemiyor tavırları. 'ayarı verdim şimdi dağılın uleeyyyn' karizması. şaka mısın abicim sen ya? sonuç nedir yani. ben yazmayı mı bırakıcam? veya benim yazımı okuyanlar 'ya ibne çok güzel yazmış ama başlığı canlandırılmış, siktir et' mi diyecekler?
amacın belli canım benim. kimin çakma hesabı olduğunu bilmiyorum. ayrıca ilgilenmiyorum da. ama bundan sonra vereceğin ayarları çakma değil de orjinal hesabından verirsen amacını daha net anlamış oluruz.
şimdiden söylim, o üç arkadaşım muhtemelen hem benim başlıklarıma hem de başka başlıklara yazmaya devam edeceklerdir. bazılarını da sileceklerdir. haberin olsun. hatta sen de yaz bence. sözlüğe bir katkı sağlamış olursun. şu okulunu da bitir artık. annene babana yazık. hep başka şeylerle meşgul oluyorsun.
dur son olarak ben de senin yaptığını yapayım;
sözlük artık güzel entry okumak istiyor. senin bu çakma ve orjinal hesabındaki bombok yazıları okumak istemiyor. uyutamazsın artık kimseyi. hadi şimdi dağılın uleeyyynn.
açtığı başlıkları ve entry girdiği başlıkları gün içerisinde karl heinz schneider, el wray ve danny archer nickli üç yazar kankasına düzenli olarak belli aralıklarla canlandırtan yazar. başlıkla alakalı bir bkz uydurup geçiyorlar. sık rastlanmasa da başlığı canlandırma amaçlı olduğu belli olan gereksiz bir cümleyle entry girip geçiyorlar. bu kurnazlığımız belli olur korkusuyla mıdır bilinmez ama arada bir başlık canlandıktan sonra başka yazarlar da entry girerse girdikleri gereksiz entryleri siliveriyorlar. yazarların bilgilerine bakılırsa dediğim anlaşılabilir.
kendisine sorsak eminim "ben popüler olmak istemiyorum yeeaa" edebiyatı parçalıyordur. ah ben wade, her yanımız nasıl da tanınmaya istekli? dürüstçe olsun, olmasın. ama olsun *
bu ucuz kurnazlıkları yemiyor kimse artık. iş yeri kontenjanı dolmadan üç kankalık yerle daha uyut moderasyonu.
benden önce de yazanlar olmuş ama yazayım gene de.
Çok acayip bi adam lan bu, sözlüğün efsane yazarlarıyla birlikte süper yazılar yazmış, sözlüğü sözlük yapmış eğlenmiş, nolduysa oldu bu adam trollük yapmaya, sözlüğün troll efsaneleriyle birlikte yazmaya başladı. Eski tarzını unutturdu.
Şimdi yeniden eskisi gibi yazıyor ama gelip de öven olmamış, gerçi istatistiklere giriyor bu bile iyi bi şey sayılır bu sözlük için.
Bu s.kten yazının teması, bu adam bi şey yazamadığı için yapmadı trolluğu, isterse iyi yazabildiğini gösterdi.
böylesi zor işler nedense hep bana kalıyor. ne zaman sıkışsalar "ya şunu sen yaz" deyip sıyrılıveriyorlar işin içinden. ben de, içime guiza kaçmışcasına tavırlara girip kabulleniyorum durumu. bu arada ben, ben wade'lerden romantik olanıyım. merhaba. acıklı bir veda yazısı istediklerinden olsa gerek. mesela, sempatik olanımız şu anda kirpikleri sislenmiş vaziyette sigara üstüne sigara içiyor. yaz desem tek kelime yazamaz. bir de benle taşşak geçerler romantik olduğum için. neyse.
durum şu. 4 ay oldu yaklaşık buraya geleli. yazdık, çizdik. kah güldük kah hüzünlendik. dere tepe düz gittik. lakin kendimizi hiç buraya ait hissedemedik. mesela ben pilavın içine kuş üzümü koyanların asıl amacını hiç anlayamadım. pilavın içindeki kuş üzümü gibiydik işte. ya da masaüstünde aylarca duran ve içinde ne olduğu bilinmeyen yeni klasör gibi. bilemiyorum. çok fazla şeye benzetebiliriz. zorlamayalım. şimdilik geri dönüşüm kutusuna bir uğrayıp, oranın sakinlerine "ben burda çok kalmıycam haberiniz olsun" deme noktasındayım. ortaya çıkacağım yer de itü sözlük olacak. bu bir nevi "yuvaya dönme" eylemi benim için. yine ben wade olarak ama. uludağ sözlük'ün ben wade'i...
entrylerimi editledim. sildim daha doğrusu. sözlük yazarlığını kısa süre daha devam ettirip, ilerde dönüp baktığımda yazılarımı okurken keyif alacağım bir hesap oluşturmak istiyorum. ve bu hesap kendimi en rahat hissettiğim yerde olmalıydı. bu yüzden burada yazdığım ve oluşturacağım hesapta olmasını isteyeceğim entryleri de yanımda götürüyorum. bencillik yapıyorum farkındayım ama ben wade'i unutmayan tek kişi muhtemelen ben olacağım için çok fazla sorun olacağını da sanmıyorum. bırakın bir dikili ağacımız olsun lan. artistlik yapmayın.
sessiz sedasız gitmiş olmamak için yazdım bu entryyi. aksi yakışmaz diye düşündüm. ayrıca nickaltı yazan, mesaj kutumu yakan, ilgi gösteren, eleştiren, seven, sevmeyen herkese teşekkürlerimi iletiyorum. tek tek isim vermeye gerek yok. versem mi lan? neyse boşver. utandırmayayım şimdi onları. bu arada sevmeyenlere ettiğim teşekkürü geri alıyorum. hiç veda yazısı tribine giremem. hastırsın onlar. neyimi sevmiyorlar ki benim. çok iyi bi insanım.
o değil, o kadar yazdık şurda. şöyle sarışın, efendime söyliyeyim huyu huyuma, gökkuşağım olabilecek biriyle de tanışamadım hani. düşünsenize entryyi giriyorsun gece. sonra yatmadan önce arayıp o entry ve sözlük hakkında konuşuyorsun falan. halbuki uludağ sözlük'e de sırf bunun için gelmiştim. aslında asıl ayrılma sebebim de bu. yoksa ne işim olur allasen. yok yok yapamicam. kendimden soğutmak için yaptım bunu beni bi an önce unutun diye ama hayır yapamıyorum. ibo'nun bi filminde vardı. sonuçları daha kötü oluyor. hiç gerek yok şimdi.