abi hemen vurulmamalıdır öldürülmemelidir, kurban olayım belki gerçekten sevmiyordur. telefonun kulağına yapışmasından nefret ediyordur.
telefonla konuşmanın bana sevilecek 2 tane güzel yanını söyleyin, yoktur.
*kontör gider eğer kontörlüyse,
*baş ağrısı yapar eğer kulaklığın yoksa,
*kulakların kızarır eğer sevgilin uzaktaysa,
*asabiyet yapar eğer zaten anlaşamıyorsanız.
daha bir çok kötü yanını sayarım ama ne olur bana (bkz: sevgilinin hoş sadasından hayat bulmak) falan demeyin, gerçekten ıslak odunu sokarım götünüze. bi dk telefon?!?
Öncesinde, '' acaba kötü bir haber aldı da onun münazarasını mı yapıyor '' diye düşündürtür, daha sonrasında '' hacı kesin boynuzlanıyorsun'' triplerine sokar insanı.
kavga sebebidir. telefon bokunda ne ses tonu ne de mimikler tam anlaşılıyor, sevgili trip mi yapar, canı mı sıkkın bir türlü anlamazsın. sonunda da vay efendim bu yüzden kavga mı edilir şeklindeki vızzıklamalar.
benimdir o. oldum olası telefon konuşmalarını hiç sevmemişimdir çünkü gereksiz kasıntı geliyor bana. ya yüzyüze konuşalım ya da mesajlaşalım arası beni kasıyor. kızı sevmediğimden değil yani hemen damga vurmayın.
ses ile olan iletişim insanın kendisini doğru aktarabileceği aktaramadığı zaman saniyeler içinde düzeltebileceği sağlam bir iletişim yöntemi olduğu için birbirini gerçekten tanımak isteyenler mesaj yerine bunu denemeli derim.
sevmek zorunda olmayan sevgilidir. her insan günde dört saat telefonda konusmayi sevmeyebilir hakli olarak. ayrica da yadirgayan insanlari anlayamadigim durumdur.