çünkü ölsen daha iyi niye olacak amk geri dönse rum bir tacirin dükkanına gidip kazandığıyla bütün gün bir fasülye çorbası anca içecek ama cephede en azından öğünleri tam veriliyor.
Aykolikciğim sen hiç çatışmaya girdin mi? Ben iki defa girdim ve birçok kez vuruldum. Biri gözümden biri dizkapağımdan. Daha birçok yerden yedim mermiyi ama işte paintball.. Öldürmese de acıtıyor. Sana yemin ederim karşında bir grup insanın sana ateş edip de vurulmaman mucize gibi bişey. Karşılıklı vuruşmada illaki vuruyorsun ve vuruluyorsun. Bu kaçınılmaz. Neyse atamız korkmayın ölene kadar saldırın demiş. Şehitlerimize rahöet olsun.
Sorum şu: Ömer halisdemir'e verilen emir de aynısı değil miydi? Vurması emredilen hain iti o kadar korumasının arasında indirip, kaçamayacağını elbette biliyordu. Ne emredildiyse onu yaptı. Şehit olacağını bile bile...
cephe hattındaki askerin morali arkasında yükselen kara duman bulutlarının görüntüleriyle yükseltilmez. ölüme ya da esarete mahkum olduklarını bilmeleri onları cesaretlendirmez. hitler'in ne pahasına olursa olsun tunus'un elde tutulacağına ilişkin emrinden sonra afrika'daki dayanıklı, savaş görmüş almanlar bile çok çabuk çöktüler; cepheleri yarıldı ve arkalarında düşmanın hakimiyetindeki deniz uzanıyordu. birlikleri "umutsuz, herhangi bir geri çekilme ve başka imkanın kalmadığı durumlarda kanlarının son damlasına kadar savaşmaya" çağırmak cesaretlerini güçlendirmede nadiren başarılı olan bir unsurdur.
Dünya'nın gelmiş geçmiş en başarılı, yürekli komutanı olarak, dünya tarihine adını altın harflerle yazdırmış Mustafa Kemal Atatürk' e ait savaş taktiği.
Yoktan var etmek, tüm yokluğa rağmen güven ve cesaret yükleme konusunda başarılı, kitleleri, akıl ve sağduyuyu atlamadan ardından yürütmeyi başarabilen, vatansever, milletsever halk adamına ait bir söz.
Çanakkale' de yapılan mücadele ve bu mücadelenin taktiği, başarısı, tüm ülkelerin askeri okullarında ders olarak müfredata girmiş bir zaferdir.
Ulu önder M. Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Size minnettarız!
boğaz yolu ile çanakkale'yi geçemeyeceğini anlayan müttefik kuvvetler, gelibolu yarımadasına asker çıkararak istanbul yolunu açmayı ve büyük türk milletini esaret altına almayı düşündüler.
19. tümen, raporu bağlı olduğu kolordu komutanına haber verir, kolordu komutanı da ordu komutanıyla görüşmek için yola çıkar, lakin bu 4 saatlik bir süre demektir.
arıburnu'na yapılan çıkarmada 4 saatlik bir bekleme söz konusu olamaz. mustafa kemal inisiyatif alır, "tüm sorumluluk bana ait" der ve derhal 57. alay'ı yola çıkarır.
25 nisan 1915 günü, yarbay mustafa kemal ve kahraman 57. alay olmasaydı şüphesiz ki çanakkale savaşları çok farklı bitebilir, çanakkale geçilebilirdi.
çanakkale'yi "geçilmez" kılan tüm ecdadımızın ruhları şad olsun. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2146767/+
--spoiler--
Ecdâdımızın heybeti ma'rûf-u cihândır,
fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır!
--spoiler--
E yoooook...öleceklerden biri de kendisi...o lafı söylediğinde paşa, 1500 odalı sarayda diil, gelibolu kitabında geçtiğine göre kesif bok kokan, çamurla bokun karıştığı bir zemine sahip, mevzii de...orda öyle "kibar kibar " ölmüyosun, mermiyi yiyince boklu çamura bulanıp da ölüyosun...
Yok, destek yok, kapana kısılmışın, düşman burnunun ucuna mevzilenmiş, karşında 10bin mi 15 bin mi asker var...Sen taş çatlasa 50 60 kişisin, bi doğru düzgün tabur bile diilsin, orda "savaşmak " diye bişey zaten olmaz ki...
Ya kaçacan, ya da mevziiye yatıp ateş edecen...de...15 bin kişi sana ateş açtığında da seni "kesin ölüm " bekliyo. O kurşunlardan biri illa ki sana isabet edecek...
O emrin türkçesi " kaçmıyoruz beyler, burada ölüyoruz " dur !!
Ki ingilizler onları olduklarından daha fazla sanmış ve durmuşlardır. O " durma" bizimkilere en ihtiyaçları olan şeyi, " zamanı " kazandırmıştır !!...
Bu başlıktaki emir çanakkale zaferini getiren emirlerden biridir, belki de ilkidir.
ne büyük cümle lan bu. yani bunu ahmet , mehmet söylese hadi ordan lan git sen öl dersin ama o şartlarda mustafa kemal atatürk söyleyince en önde ölüme gidersin . iyiki vardın paşam .
çanakkale'de liman von sandersin kritik hatalı stratejisi yüzünden 20.000 küsür kişilik arıburnu çıkarmasını karşılayamayan ve cephanesi bittiği için bombasırtından conkbayırına kadar geri çekilen yaklaşık 100 kişilik 27. alaya söylenen sözdür, verilen emirdir. bu emir sonrası conkbayırı müdafaa edilebilmiştir ki (özetle bu emirle süngü takıp yatan 27. alay ellerinde hiçbir şey yokken Anzak askerlerini yanıltabilmiş, "noluyor lan" diyerek ilerlemeyi durdurmalarına sebep olmuştur, bu durmaları 57. alayın yetişebilmesini ve müdaafayı sağlamıştır) bomba sırtının ve conkbayırının sonu en hakim tepeye çıktığından Çanakkale savaşının dönüm noktalarından biridir.
bunu bilmeyenler ergenler de "yanlış cümle bence, öl babam öl, tuzak kursunlar bilmemnapsınlar" gibi bakkal kafasıyla yorumlar yaparlar. muharebe alanındaki sonunda kendi de ölecek olan subaylar salaktır, siz akıllısınız çünkü.
bu arada "bu emir verilirken, emri veren nerdeymiş" diye soran orospu çocukları için; emir verildiğinde yarbay mustafa kemal bomba sırtının ve conkbayırının sonunda kocaçimentepededir. (ananın amındadır demek lazım size aslında)
orayı ziyaret ederseniz, vadiyi ve tepenin yerini görürseniz bu emrin ne kadar kritik olduğunu anlarsınız. aradaki mesafe bugün ormanla kaplı olduğundan çok uzun mesafeymiş gibi görünse de aslında 2 km kadardır ve o zamanlar bu arazide ağaç yoktur.