ne büyük cümle lan bu. yani bunu ahmet , mehmet söylese hadi ordan lan git sen öl dersin ama o şartlarda mustafa kemal atatürk söyleyince en önde ölüme gidersin . iyiki vardın paşam .
E yoooook...öleceklerden biri de kendisi...o lafı söylediğinde paşa, 1500 odalı sarayda diil, gelibolu kitabında geçtiğine göre kesif bok kokan, çamurla bokun karıştığı bir zemine sahip, mevzii de...orda öyle "kibar kibar " ölmüyosun, mermiyi yiyince boklu çamura bulanıp da ölüyosun...
Yok, destek yok, kapana kısılmışın, düşman burnunun ucuna mevzilenmiş, karşında 10bin mi 15 bin mi asker var...Sen taş çatlasa 50 60 kişisin, bi doğru düzgün tabur bile diilsin, orda "savaşmak " diye bişey zaten olmaz ki...
Ya kaçacan, ya da mevziiye yatıp ateş edecen...de...15 bin kişi sana ateş açtığında da seni "kesin ölüm " bekliyo. O kurşunlardan biri illa ki sana isabet edecek...
O emrin türkçesi " kaçmıyoruz beyler, burada ölüyoruz " dur !!
Ki ingilizler onları olduklarından daha fazla sanmış ve durmuşlardır. O " durma" bizimkilere en ihtiyaçları olan şeyi, " zamanı " kazandırmıştır !!...
Bu başlıktaki emir çanakkale zaferini getiren emirlerden biridir, belki de ilkidir.
boğaz yolu ile çanakkale'yi geçemeyeceğini anlayan müttefik kuvvetler, gelibolu yarımadasına asker çıkararak istanbul yolunu açmayı ve büyük türk milletini esaret altına almayı düşündüler.
19. tümen, raporu bağlı olduğu kolordu komutanına haber verir, kolordu komutanı da ordu komutanıyla görüşmek için yola çıkar, lakin bu 4 saatlik bir süre demektir.
arıburnu'na yapılan çıkarmada 4 saatlik bir bekleme söz konusu olamaz. mustafa kemal inisiyatif alır, "tüm sorumluluk bana ait" der ve derhal 57. alay'ı yola çıkarır.
25 nisan 1915 günü, yarbay mustafa kemal ve kahraman 57. alay olmasaydı şüphesiz ki çanakkale savaşları çok farklı bitebilir, çanakkale geçilebilirdi.
çanakkale'yi "geçilmez" kılan tüm ecdadımızın ruhları şad olsun. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2146767/+
--spoiler--
Ecdâdımızın heybeti ma'rûf-u cihândır,
fıtrat değişir sanma bu kan yine o kandır!
--spoiler--
Dünya'nın gelmiş geçmiş en başarılı, yürekli komutanı olarak, dünya tarihine adını altın harflerle yazdırmış Mustafa Kemal Atatürk' e ait savaş taktiği.
Yoktan var etmek, tüm yokluğa rağmen güven ve cesaret yükleme konusunda başarılı, kitleleri, akıl ve sağduyuyu atlamadan ardından yürütmeyi başarabilen, vatansever, milletsever halk adamına ait bir söz.
Çanakkale' de yapılan mücadele ve bu mücadelenin taktiği, başarısı, tüm ülkelerin askeri okullarında ders olarak müfredata girmiş bir zaferdir.
Ulu önder M. Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Size minnettarız!
cephe hattındaki askerin morali arkasında yükselen kara duman bulutlarının görüntüleriyle yükseltilmez. ölüme ya da esarete mahkum olduklarını bilmeleri onları cesaretlendirmez. hitler'in ne pahasına olursa olsun tunus'un elde tutulacağına ilişkin emrinden sonra afrika'daki dayanıklı, savaş görmüş almanlar bile çok çabuk çöktüler; cepheleri yarıldı ve arkalarında düşmanın hakimiyetindeki deniz uzanıyordu. birlikleri "umutsuz, herhangi bir geri çekilme ve başka imkanın kalmadığı durumlarda kanlarının son damlasına kadar savaşmaya" çağırmak cesaretlerini güçlendirmede nadiren başarılı olan bir unsurdur.
Sorum şu: Ömer halisdemir'e verilen emir de aynısı değil miydi? Vurması emredilen hain iti o kadar korumasının arasında indirip, kaçamayacağını elbette biliyordu. Ne emredildiyse onu yaptı. Şehit olacağını bile bile...
Aykolikciğim sen hiç çatışmaya girdin mi? Ben iki defa girdim ve birçok kez vuruldum. Biri gözümden biri dizkapağımdan. Daha birçok yerden yedim mermiyi ama işte paintball.. Öldürmese de acıtıyor. Sana yemin ederim karşında bir grup insanın sana ateş edip de vurulmaman mucize gibi bişey. Karşılıklı vuruşmada illaki vuruyorsun ve vuruluyorsun. Bu kaçınılmaz. Neyse atamız korkmayın ölene kadar saldırın demiş. Şehitlerimize rahöet olsun.
çünkü ölsen daha iyi niye olacak amk geri dönse rum bir tacirin dükkanına gidip kazandığıyla bütün gün bir fasülye çorbası anca içecek ama cephede en azından öğünleri tam veriliyor.