gerçek tensel aşkı ve insan doğasında saklı hayvansal güdüleri ortaya koyan, aslında iğrençlikten çok sevgi taşıyan bir söylemdir. sevgi bir yerden sonra öyle içselleşir ki gerçek kadın ve gerçek erkeklerde, kişiler karşılıklı olarak birbirlerini artık kendileri gibi görmeye başlarlar. sahip çıkma, birine ait olma, sonsuz aşka duyulan özlem gibi çıplak duyguların doğurduğu bir sonuçtur birini terini bile içecek kadar sevmek. o ter ki bazen şehvet taşır, bazen saklanamayan heyecanı bazen de utancı taşır. ve ancak bir kadın görebilir o terdeki sızı dolu tadı. ayva yerken dişlerin kamaşması gibi huzursuz bir doyum verir belki de.
mankengillerden gelen tuğba özay adlı şahıs tarafından yapılmış bir açıklamadır. zıkkım iç denilesidir. aşka, sevgiye saygısızlıktır böyle şeyler ki hiçbir erkek de ter içilen bir ilişki istemez.
sevişirkene ortalama 170 boy, 80 kğ ağırlıktaki bi adamı enine boyuna yalıyorsun, emiyorsun, somuruyorsun ve dil darbeleriyle titretiyorsun, akanı yutarsın yutmazsın sana kalmış. ancak, o debelenme anında terini, tuzunu, tozunu, özsuyuna kadar dilinden- dudaklarından vantuzlarken iğrenmiyorsun da, biri çıkıp 'bıdı bıdıbı, içerim' dediğinde mi iğrenç oluyor anlamadım ki? kişiler birbirinin kanını icmediği sürece sorun yok.
ayrıca bırakın efenim, özel şeyler bunlar özel ve güzel.
adam spor yaptıkça terini vücudundan sıvazlayıp, bir pet şişede toplayıp içmekten sözedilmiyor varsayımıyla cesaret ediyorum: bu bimbo'nun sevişebildiği adamı öptüğünü düşünüyorum, benim midem kalkmıyor.
yoksa böyle bir başlık altına "ee, normal. ne var ki bunda?" yazınca 'kötü kadın' mı olunuyor? (yazarların sevmek ve sevişmekten ne anladığını öyle merak ediyorum ki?)
iyi güzelde boyle bir şey açıklama ihtiyacını niye hissetti bu bunye onu anlamak zor gelir bana, niye bu kadar sozluk yazarının şunun bunun diline düşüyorsun yani, içiyosanda terini evinde iç yani, bize ne kime ne. ben iktidar falan olursam sibiryaya sürdürecem bu bunyeleri biline yani, dakika tutmam memlekette bunları, soylemiş oluyumda ona göre oy falan atın bana.