çok zor sevdiğini bir şehirde bırakıp başka bir şehire gitmek. masal gibi.
bir varmış...bir yokmuş... aştidesin. yanında. elinde oku da biraz neşelen diye alınmış bir uykusuz. poşetin içinde başka şeyler: ıslak mendil, çikolata, browni. seni o an mutlu edecek her şey. kendine ikame mallar bulmuş gibi. "ben yokum. en azından bunlar olsun" der gibi. yine ağlayarak binersin otobüse. "uff ne salağım 4 yıl oldu ben hala ağlıyorum" dersin. sonra gideceğin yere varırsın. inersin. adımını yola attığın anda kendini dünyanın en yalnız insanı gibi hissedersin. sikerim bu duyguları ben. istemiyorum özlemek falan bundan sonra. özleyeceğimi bilsem aşık da olmam bir daha. dünyanın en berbat duygusu.