en çok geceleri severdik, sevebilirdik birbirimizi. gündüzden kalma kavgalarımızı yastık yapar, gün ışıması saatlere kadar içerdik.
bilirdim yine uyandığımda sen olmayacak, kendi evinde beni yalnız bırakacaktın. günlerce telefonuna ulaşılamayacak, birden çıkıp gelecektin suratında üzülmüş bir ifadeyle. ağlayarak sarılacaktın bana evimiz bildiğimiz o küçük, kalabalık barın bana tek mutluluk veren an'ında. yine içecektik arkadaşlarla, çorba içmeye gidecektik.. sonra senin evine.. 3 oda döşediğin ama sadece salonunda seviştiğimiz evine. onca içmişliğe rağmen sana 2 miller, kendime 3 efes alacaktım yine.
sen radyo açacaktın, mumları yakacaktın ve sabaha dek süren muhabbettimizi başlatacaktın. bugün bile düşünürüm; biz ne konuşuyorduk onca saat?
ve sen yine kaçacaktın bir yerlere. ben yine ağlayacaktım. yine arkadaşlar kaldıracaktı sızdığım bar taburesinden. yine uyanır uyanmaz seni düşünecektim, arayacaktım, sen yine telefonunu açmayacaktın...
ankaraya aşıktın.. bir sevdiğin için ankarayı bırakıp mersine gelmiştin. ben'de bir sevdiğim için mersin'i bırakıp ankaraya gittim. artık ben senin sevdiğin şehirde, sen benim sevdiğim şehirdeydin.
orhan baba'dan gelsin o zaman.