banada böyle bir arkadaşım demişti:
- iktisat yaz olum süper bölüm.
bende yazdım. yıllar sonra buradan o arkadaşa sesleniyorum:
- senin ta mına koyayım. şerefiz pezevenk. bitirene kadar kıçım yırtıldı. hele para derslerinden, 3 sene aldığım makrodan, ekonometriden hiç bahsetmiyorum bile.
bir büyüğümde bana 'zor bölümdür, yazma' demedi ki. bende girmişimki idealist triplerine; amaç belli:
- ne okuyacaksın? hangi bölümü istiyorsun?
+ iktisat.
- oo.. ne güzel.
halbuki olması gereken:
- lan ancuk gel buraya. ne olucaksın büyüyünce?
+ iktisatçı olucam amca.
- lan y.rak varda mı iktisatçı oluyosun? git ya topçu ol, ya popçu; olmadı mafya ol ya da jigolo. başka şekilde para kazanamassın bu ülkede.
hiçbir büyüğüm bu şekilde uyarmadı, öğütlemedi beni. hayatımı sittiniz.
bu entry sadece yazarın kendisini ilgilendiren bir entry değildir. insanların hayatlarına yön verirken birçok fikri ve düşünceyi göz önüne almasının önemiyle ilgilidir.
-ben ona iktisat falan yaz dedim,olmadı işletme,kamu yönetimi,maliye falan yaz dedim.ama dinlemedi ipnetor.
-ne gerek vardı şimdi bu kadar şeyi yaz demeye peki?
-sana ne lan..iktisat falan git de...
- iktisat felan yaz bey oğlum.
- tuvalete zçarım elimi yıkamam! duvara yazı yazarım.
- hşş beni dinle.
- teyze sanatçı olucam ben !
- bak rahmi beylerin oğlan iktisat okudu da...
- ben hidayet'e iktisat falan yaz dedim.
+ o ne dedi?
- lan amerika'daki telefonumu nerden buldun dedi. sonra hadi buldun gecenin bu saatinde ne diye arıyorsun dedi, bayada bir küfretti.. sonra kapattı.
+ parayı buldu ya dötü kalkmış onun, ondandır..
- ben ona iktisat felan yaz dedim.
- o da "baba ben tıp istiyorum" dedi.
- "aferin çok iyi düşünmüşsün onu" dedim.
- "hele bi tıpa yerleşeyim baba, o zaman herşey çok güzel olacak" dedi.
- "peki oğlum" dedim.
- sonra oğlum tıpa yerleşemedi tabi. ama tıpa yerleşti oğluma.
- eee dedim "iktisat falan yazsaydın kazanırdın be oğlum. şimdi tıpayı çıkarmakla uğraştırcan bizi" dedim.
- "sağlık olsun baba" dedi. "ben çıkartırım artık" dedi. "1 sene daha çalışırım" dedi.
- "tamam evlat" dedim.
tercih yaparken yüksekten uçup kazanamayan öğrenciye, laf sokmak isteyen bilimum hısımakraba lafıdır.
* mahmut ne yapmış? tutturmuş mu hukuk fakültesini?
- yok ya ne gezer? zaten 15 puan aşağıdaydı.
* ben ona iktisat falan yaz dedim. salak bu çocuk hakikaten.
- beyefendi; arkadaşınız hakkında neler söyleyeceksiniz?
+ iyi çocuktur. zamanında ben ona tıp falan yaz dedim. o gitti travesti oldu.
- hıı!! kim travesti oldu?
+ okşan. asıl ismi okşan değildi de okşan oldu. şu köşede çalışıyor. ama bir muamelesi var, bir sakso..
- beyefendi lütfen.. biz o arkadaşınızdan bahsetmiyoruz.
+ ha.. ben kamil'e dedim ki; olum git mühendislik falan yaz, oda bana dedi ki; abi benim okumam yazmam yok, o dediğini heceleyemem bile ben. sonra adam gitti gaspçı oldu.
- ya ama beyefendi... hidayet'i soruyoruz biz. hidayet türkoğlu.
+ ya hido'yu mu soruyosunuz siz? inanmassınız ama ben ona dedim ki; oğlum git iktisat falan yaz, havalı bir bölümün olsun. oda gitti basketçi oldu.
- anlıyorum.
+ anlıyosunda neyi anlıyosun mına koyayım? lan niye kimse beni sitine takmıyo bu mahallede? sokayım ben böyle işe. köşedeki it kadar değerimiz yok. hiç mi biri dinlemez be beni? bizim oğlanda bakıyo bunlara, sonra oda sitlemiyo beni , oda okumuyacak... çok sinirlendim bak akşam akşam...
- beyefendi lütfen, sakin olun.
+ lan sus, sen karışma. taş yok mu taş? mahallede ne kadar cam varsa aşağı indiricem... uyumayın uleeennnn... şerefsizler... soktuğumun mahallesi..
- beyefendi durun, yapmayın. hem siz alkollüsünüz!
+ evet alkollüyüm. zamanında babam bana derdi ki; 'oğlum hukuk falan okuda adam ol'. ben onu dinlemedim alkolik oldum.. şimdi siz bana bunuda hatırlattınız ya, sitcem belanızı artık.
- cevat koş olum koş!! öldürür bu bizi!!
+ kaçmayın lan... kaçmayın... ulennnn... okşaannnn... okşannnnnnnn... şunların önünü kes... okşaaaaaannnnnnnn...
edit: ulen bıktım bu yazıyı düzeltmekten. hatalıysam lütfen hidayet'i arayın.
- hidayet şimdi top sürek başlıyosun. top sürerken bir yandanda şiribom gazozlarıyla uçuyorum diyosun ve hemen akabinde smacı basıyorsun. anlaşıldı mı?
+ anladım yönetmenim.
- tamam o zaman. herkes hazırsaaa...4..3..2..1.. ve action!
+ şiribom gazozlarıyla..
* ben ona iktisat falan yaz dedim. havalı bir böl..
- kes kes kes!.. ne oluyor burda? bu adamda kim?
* ben hidonun iktisatçı arkadaşıyım.
+ hocam benle alakası yok bu lavuğun. beraber bi reklamda oynadık. o gün bu gündür peşimden ayrılmıyor.
* nasıl alakam yok? ilk, orta, lise ayrılmadık senle. ne çabuk unuttun beni hido?
+ ya ne ilki, ne ortası be? bi reklam çekiminde en fazla iki saat yanyana geldik. güvenlik yok mu güvenlik? atın bu herifi dışarı.
* yaklaşmayın! yakarım kendimi şerefsizim yaklaşmayın. iktisat okudum ve işsizim. gelmeyin üzerime kendimide yakarım bu setide yakarım. yaklaşmayın dedim uleynnnn!
- oh my good! unbelievable! gerçekten unbelievable. sıçtınız güzelim çekimin içine.
çok şanslıyım ki bir büyüğüm, gireceğim üniversiteden yeni mezun olmuş iktisat bölümü öğrencisi: 'hayır girme, çok zor, ne kasıcaksın' demişti de kılpayı kurtulmuştum. çevrenin önemi çok büyük. bir kişinin bir sözü hayatımızı değiştirebiliyor. ancak bu bölümlerin okurken farkı olsa da iş bulmada çok kalın çizgilerle birbirlerinden ayrıldığını söyleyemeyiz.
- ben ona iktisat falan yaz dedim.
+ o ne yapmış?
- "iktisat falan" yazmış
+ ne oldu şimdi?
- öyle verdik bi döviz bürosunda çırak olarak başladı işte.
+ çenen var mı?
- var var.
+ boyun posun, şöyle sağlam bir vizyonun var mı?
- var var.
+ ikna yeteneğin?
- var.
+ ne duruyorsun?
- ne yapayım?
+ işletme yazsaaaanaa... işletme yazsaaaanaa.. vay vay. tey tey.
alnının ortasından vurulması gereken birey söylemi. hayır bi bak bakalım matematik seviyor mu bu kişi, işin ucunda ekonometri denen illet var çünkü geçtim istatistiği, grafik çizip onları okuyabilir mi daha da önemlisi farkında mı kendi gibi zilyon tane insan var şu ülkede o bölümü okuyan.
yani sevgili öss gençlerine bölümü tanıtıp kararı onlara bırkmak gerekir. yok yere beddua almaya ne gerek var ama dimi.
iktisat mezunu SMMM olur YMMM olur paranın da a. koyar. bir beyanname imzası ne kadar biliyor musunuz? Sermaye şirketlerinin beyannamalerinin yeminli mali müşavirlere imza zorunluğu var. tabiki bu işin riski de var. gözünü kapatıp imzalayamayacaksın da, imzan değerli olduğu için o firma da senin istediğin gibi olmak zorunda zaten. maaşlı elemanı değilsin. yasanın tam ayrıntısını şeklini şemalini tam bilmiyorum ama bir smmm ya da bir ymmm olmuşsanız dürüst de çalışıyorsanız iyi kazanabilirsiniz. bunun yolu da iktisattan geçiyor. öğrenci kafası ile bakmayın herşeye. yok abi ne uğraşıcam kanun oku, yorumla yok faturaydı carttı curttu diyen bir kafaya sahipseniz aynen benim gibi, o zaman iktisatın önünden de geçmeyin. ama kazanç olarak bakarsanız gayet de iyi kazanabilirsiniz. aramızda bu meslekten kimse varsa eminim ki yok yaa yapılmaz bu iş diyeceklerdir. kaale almayın. 1981 yılından 1995 yılına kadar muhasecebilik yaptım. ilk yasa çıktığı zaman smmm belgesini sınavsız alabiliyordum ama 1-2 cümle geride söylediğim gibi ne uğraşıcam yaa dediğim için almadım. pişman da değilim ama benim pişman olmamam bu işin kazançlı olduğu gerçeğini değiştirmez. sabırlı olacaksınız o kadar. ben sabırlı değilim.
bu iş yapılmaz diyen meslek erbabına gelince. 81'de başladım benimle aynı işi yapan herkes taa o zamandan bu iş yapılmaz diyor ama yapmak için de kıçını yırtıyordu. o zamanlar bu iş yapılmaz yaa geyiğini yapanlar hala bu işi yapıyor ve yok kazanamıyoruz diyorlar hala. yapma kardeşim kazanamıyorsan. git pazarda limon sat. inanmayın. gidin sorun bin tane iktisat mezunu muhasebeciye müşavire. kazanamıyoruz bu iş yapılmaz bikbikbik diyeceklerdir ama içinde belki yüzde üç beş gerçekten pek kazanamayan çıkar.