nasıl lan? bir insandan nefret edersin de çok nasıl ola? insanlar tuhaf dostum, en az vapurlar hatta vapurun etrafında uçan o martılar gibi. öeh. evet bu iğrençti de bak takıldı şimdi aklıma. lan o martılar neden hep vapurun etrafında? ne zaman martı izleyesim gelse vapura biner, köpüren denizi ve martıları izlerim. oysa martılar çok çirkin hayvanlar. bunu neden yaptığımı sorma, bilmiyorum.
şunu diyeceğim, o kadar çirkin hayvanlara neden bunca şiir, makale, hikaye yazılmış? bırakın lan, belli işte çirkin bir hayvan karnını doyurmak için vapurun etrafında dönüyor. çünkü balıklar köpüren suyla hareketlenip denizin üstüne çıkıyor. açlık hali, bi de alıştırdınız bayat simitlere. insan gördüklerinde akrobatik hareketler yapıyor. geçenlerde vapurdayken kocaman (kesinlikle kocamandı 5 kilo falan gelir) bir martıyı kafasından vurmak istedim. korktum, çünkü bunu yapmaya iznim yoktu. istedim işte, ama yapamadım. çünkü o hayvan çirkin olduğu kadar açlık için her şeyi yapıyor. ahh tıpkı insanlar gibi. doğru anladın okuyucu, hayvanlardan bir farkımız yok. onlar gibi açlığımızı dindirmek için yapmadığımız şey yok. bak insanlara n'olur, etrafındakileri düşün. hep yalan, hep bi riya. bunun için hayvanlardan farkınız yok. bilin istedim. görün istedim. artık fark edin amınakoyim!
enteresan işler. birinin kafasına sıkacak olsaydınız bu kim olurdu?
her insan en az bir kez birini öldürmek istemiştir, hatta düşüncesinde canlandırmıştır nasıl öldüreceğini. bunu yapıyoruz da yapamadığımız kafasına sıkmak. katiller çok kolay gerçekleştiriyor bunu. çek-vur amınakoyim nedir yani? düşüncende onu öldürmekle, ölmesini istemekle uygulamak hemen hemen aynı şey gibi. birinden, onu oldürecek kadar nefret ediyorsan eğer, kinin katil olma düşüncesiyle artırıyorsa, hiç durma. zaten o ruha sahipsin. yoksa o biriktirdiğin kin seni bitirecek. kin, insanı çürüten bir histir. bunu da bilmelisin.
ve unutma, her insan aslında bi parça katildir.
