sınıftaki bazı kızları dövüyordum. bir gün yine bi kızı döverken öğretmenim çekti beni kenara l"an oğlum bak kızlar dövülmez sevilir" dedi bana. o gün bu gündür kızlardan hoşlanıyorum. allah razı olsun öğretmenimden.
allah denildiğinde, ona dua etmek için gözlerimi kapattığımda, hep erken yaşta kaybettiğim dedem gelirdi gözümün önüne. onu tanrıyla bütünleştirmiştim.
bu öğlende karlı bir güne uyandığımda aklıma gelen ilk cümle oldu ben küçükken..
ben küçükken karlı bir güne uyandığımda elimi yüzümü yıkamadan kahvaltı yapmadan sokağa koşardım, benden önce mutlaka birileri uyanmış kar topu oynamaya başlamış yada mahalledeki içine yastık koyup poşetlerle koyduğumuz boş arsada kaymak için yol yapan birileri olurdu. evet mahallede ki boş arsada. eskiden her sokakta öyle 6-7 katlı apartmanlar yoktu her mahallenin çocuklarının oynadığı bi' boş arsası parkı olurdu. uyandıktan bir süre sonra hava almak için dışarı çıktım sokakta hiç kimse yok biraz sonra iki tane çocukla karşılaştım ellerindeki kartopunu kapının önündeki bozulmamış kar yığınında gezdirerek kardan adam yapmaya çalışıyolardı ama dönerken baktım ne ortada çocuk var ne de kardan adam. artık her çocuğun bile bilgisayarı olduğu için kar yağmasıyla kimse ilgilenmiyo hava durumuyla ilgili tek umurlarında olan şey okulun tatil olup olmayacağı ona göre bütün gün evde oyun oynayacaklar.
ben küçükken okuldan döndükten sonra yada tatil günleri hiçbir çocuk evde durmazdı her şeyin bi sezonu vardı kışın kaymak kartopu oynamak yoldan biraz yüksek yerlere çıkıp arabalara kartopu atmak. yazları cilli oynardık öyle sadece bi sokakta olmazdı her sokağın çocuğu kendi sokağında oynardı ara sıra iyi olanlar diğer sokaktakilerle oynamak için gezerlerdi. futbolcu kartları vardı eskiden. içinden sakız çıkan kutu şekline getirilmiş kartlardan olanlardan. sabahtan akşama kadar vurarak çevirmeye çalışır üstelerindeki bilgilere göre karşımızdakini yenmeye çalışırdık. gazoz kapaklarıyla oyunlar oynardık eğlence bitmezdi bizim için müsait olan herhangi bir yerde tek kale maç kurar yada tek pas, japon kale, gol atan kaleye, orta-kafa-gol, oynardık. derslerimize saat 19:00'da çalışmaya başlardık çünkü akşamları tek eğlencemiz televizyondu o saatte tüm kanallarda haberler olurdu şimdiki gibi binlerce kanal yoktu televizyonlarda. aşık olduğumuzda bile değişikti be hayat ilkokulda aşık olduğumuzda şimdikiler kadar cesur değildik onunla konuşmaya yanında durmaya bile korkardık ya anlarsa diye ödümüz kopardı, en fazla gizlice not yazıp kalemkutusuna atardık. bu kadar çok dizi film yoktu ortalık daha farklıydı bilmezdik o zamanlar sevgili yapmak nedir manita ne demektir bilmezdik.
bugün uyandığımda rüyamda eski sevgilimi görüp üzgün uyanmış olmam rağmen sadece çatıların üzerinde kar olması beni mutlu etti. çocukluğumu hatırladım. güzeldi o günler. o kadar az şey bilirken o kadar küçükken daha güzeldi. imkanlar şimdi ki kadar iyi değildi ama daha güzeldi be. soruyorum kendime acaba bende şuan 7 yaşında olsam şimdiki çocuklar gibi mi olurdum bilmiyorum ama olurdum muhtemelen. o yüzden gönül rahatlığıyla diyorum iyi ki bu zamanlarda geçirmiyorum çocukluğumu biz küçükken daha çok eğlenirdik, daha mutluyduk.