"siz yazarın ne demek istediğini kitaplarından anlamaya çalışırken, ben direkt kaynaktan alıyorum bilgiyi" deme hadisesi. bunu çevresinde çok sayılan, sözleri kaale alınan birinden duymak da ayrı bir ilginçliktir. bunu söylerken çevresindekilere hava attığını sanan insana güzelliklerden, bir şeyi farklı kılan küçük ayrıntılardan bihaber olduğunu hatırlatmak gerekir. zira bir filmin içeriğinde ne olduğunu, sonunun nasıl bittiğini filmin yönetmeninden öğrenmek mümkündür. ancak filmi izlemek, izlerken fikir yürütmek, meraklanmak, nasıl sonuçlanacağına dair tahminlerde bulunmak filmden zevk almayı sağlayan başlıca faktörlerdir.
bir gül bahçesinin güzelliği karşısında hayran kalındığında yanınızdaki kimsenin ben bu bahçenin bahçıvanını tanıyorum demesi gibidir bu durum. bahçıvan gelse bunu ben yaptım, her gün suladım, her gün bakımlarını yaptım demesi sizi ne kadar cezbeder ki. herkes baktığı gibi görür, kendi fotoğrafını çeker. ben güle bakıyorsam bunun nasıl yetiştirildiği merak ediyor olduğumdan değildir ki. belki bana bir şeyi hatırlatmıştır. belki solan bir gül dikkatimi çekmiştir koca gül bahçesinde.
kısacası bana maval okuma lan hödük. git kitap oku.