çok büyük kazıklar yedikten sonra sevme eyleminin zihnin bir oyunu olduğunu bilir. çok basit örneklersek, beğendiğiniz bir insanı düşünün. onu devamlı aklınıza getirirseniz, onun yolunu beklerseniz uzun dönemde aşık dediğimiz hale bürünürsünüz. gözyaşı dökmediğiniz gün kalmaz, kafayı yersiniz. iradenize sahip olursanız, işi ciddiye bindirmeden beğenme aşamasında kalırsanız rahat edersiniz. tabi bunların farkına varmak için kazık yenilmesi şarttır. isviçreli bilim adamları araştırma yapsalar 'hayatta neden biri daha çok sevilir?' diye sebebi bu olacaktır. o acemiliktir, daha sonra akıllanmışsınızdır ve kimseyi gerçekten sevemeyeceksinizdir.
fakirdir efendim bu adamın boş işlerle kafası o kadar meşguldur ki yüek rekten bir şey nasıl yapılır bilemez deneyenlerde cinnet geçirir sonunda ve üçüncü sayfalara düşer gazetede. malesef sevmek fakir ve çirkinlere göre değildir.