yanılmıyorsam bundan beş sene önce en fazla yedi yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim küçük bir kız sayesinde altunizade kültür merkezi'nde tanıştığım harika türkü. kız türküyü gene kendi yaşlarında bir aslan parçasıyla söylemişti. ve ben gözlerinin yaşarması pek de kolay olmayan birinin burnunu direğini sızlatmıştı.
anılardan sonra şunu açıkça belirteyim ki bu türkü can yakar dertsiz adama dert katar. bir süre kendine gelemezsin sendeletir. herkes tolga çandar demişse de ben artık o kızın etkisinden midir nedir emel taşçıoğlu diyorum. elinde neşter sol yanınıza ince ince dokundurur ve kanatır da. yalnız emilio abi, güzelim, bir türkü niye kanar diş değil, tırnak değil, bir türkü niye kanar diye sormayın kanıyor kanatıyor.
Tolga Çandar'dan dinlenilmesi ısrarla tavsiye olunur. çok zor bir türküdür söyleyen açısından ama o kadar güzel söylemiş ki dönüp dönüp dinlettirir kendisini.
türkünün bir noktası trt tarafından değiştirilmiştir *. en iyi yorumlarından birisi de tolga çandar'a aittir*. onun dışında hüseyin turan seslendirmiştir ancak düzenlemesi kötüdür. gene de orjinalinden dinlemek isteyenlerin hisarlı ahmet'in kayıtlarına başvurması gerekmektedir.
edit: "dünya dedikleri bir gölgeliktir" dizesidir efendim oynanan yer