denmesini de beklemiyorsunuz. ancak, bunca yıl gözünüzden bile sakındığınız, korumanız konusunda; gerek ailenizden ve gerekse toplumun her katmanından yönelen türlü baskılara boyun eğdiğiniz 'kızlığınız'ın, toplumun gözündeki önemi dilindeki kadar olmasa bile, hiç olmazsa; onu koruma yönünde gösterdiğiniz çabaya gereken saygı görmeliydi diye düşünüyorsunuz.
sen,
yıllar yılı, baba sorgularına ve anne sıkıştırmalarına göğüs ger, abinin amansız takiplerine diren, akrabaların dedikodu kazanında kaynamaktan kurtul, yüzlerce magandayı çalımla, onlarca çapkının tuzağından sıyrıl, onca doktoru-mühendisi reddet, aşkından süründüğün, vermek için can attığın, onun için yalnız şeytanın değil, vicdanının dahi,
- haydi! ver artık.
dediği delikanlıya bile vermeden bu günlere gel, sonra dingonun biri çıksın ve seni göstererek,
kadın olmayı sadece kızlık zarına endekslemiş saçma sapan bir insan söylemi. işin garibi bunun tersi de şöyle; erkek olmak da sünnet olayına bağlı görülüyor. en azından erkekliğe ilk adım olarak. şu cinsel organlarımızla alıp veremediğimiz nedir anlamıyorum. bir rahat bıraksak sanki her şey daha bir kolay olacak.
fakat elbette ki erkeklerin kendilerini kadınlardan bu kadar önemli gördüğü bir ülkede (ve dünyada), erkek olmak tek bir koşula bağlı olamaz. örneğin askerlik yapmak, para kazanmak, cinsel deneyim vs. sanmayın ki bu kadar koşula bağlı olması, erkek olmanın kadın olmaktan daha zor olduğu anlamına geliyor. sadece erkeklerin kendisi zorlaştırıyor erkek olmayı. kadınların kadın olmasını zorlaştırdıkları gibi...