Selamlar. Dilin ortaya çıkışı hakkında birçok teori olsa da benim aklıma en çok yatan teori yansıma seslerden kaynaklanarak türemesidir. ilk Avcı topluluklarda senkronizasyon bir mecburiyetti. ister mağarada olsunlar ister avda, birbirlerine iletişimde “mesaj” denen şeyi iletemediklerinde hayatları tehlikeye girerdi. Bu yüzden dil bir oluşum değil zorunluluktur.
Dillerin oluşmasında en büyük etkenlerden birisi de coğrafyadır. Ekvatoral bölgelerin sesleri yumuşakken üst tarafların sesleri serttir. Sert iklimde yaşayan birisinin sesi de sert olmalıdır ki kendi benliğini kabul ettirebilsin.
Ortak dil olmaması insanlık tarihinin en büyük nimetidir. Dil, kişilik ve kültürün temelini oluşturur. Dünyanın birden çok kültüre ihtiyacı var ki insanların hem bakış açıları hem ufukları genişleyebilsin.
burada kişinin kendisine ve özel hayatına, anılarına ilişkin sorular olmalı. yoksa kişinin uzmanlık alnını bilmiyoruz. o da google bakıp yazacak muhtemelen.
katilmiyorum.
magarada sevdigi kadinin guzellik benini goren adam. atesi bulan adamla ayni adam. ayni zamanda sevdigi kadinin boynunu isirinca hosuna gittigini gorur. bunlar atesi bulan adami atesten daha cok heyecanlandirmistir.sevdigi kadinin vucudundaki guzellik beni onu bir sekilde cok guzel oldugunu ifade etmeye zorlamistir.ve agzindan cikan ilk kelimeler tanrığmm bu ne kadağ güzel biğ kadınğ. ustelik güzellik beni var.
o ben ki ne kadar guzel. atesi bulan opusmeyi bulan adami dile getirmis adam konusmayi da bulmustur. birazdan gider sevdigi kadin icin vahsi bir hayvan avlar. derisinden sütyen ve kilot yapar bu guzelligi herkes gormemelidir cunku.
Kendimi geliştirerek akademisyenlik için çalışmalara devam ettim. Gayem “vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.” Mottosuyla yeni nesiller yetiştirmek.