gaza gelerek söylenmiş ve üstünde fazla düşünülmemiş bir sözdür: "ben hratım, ben ermeniyim". bu sözü kabullenmeyen insanları farklı bir kategoriye yerleştiren bir sözdür. elbette bir insanın sokak ortasında vurularak öldürülmesi, hele hele yargıya intikal etmiş bir mesele yüzünden kim vurduya gitmesi kabul edilecek bir şey değildir, üzüntü vericidir. fakat bu yüzden kalkıp da ben hrantım ben ermeniyim diyemem. çünkü ben; yüzyıllardır kardeşçe aynı topraklarda yaşamış, aynı havayı solumuş, tarihi, geçmişi, geleceği olan, hoşgörünün yeşerdiği, medeniyetlerin kavuşma noktası olan bir ülkenin mensubuyum. ben mustafa kemal im, ben fatih im, ben kanuni yim. etnik kökenim, dilim, dinim ne olursa olsun; farklılıkları bir kenara bırakarak söylenmesi gereken bir sözü sarfetmeliyim; "ben türk üm".
yazının ikinci bölümüne dikkati çekerek benim de savunduğum yazıdır. hrant öldürüldü, iyi veya kötü, doğru veya yanlış, bir düşünür , bir insan öldürüldü. ama ben de hrant değilim.
eğer katil milliyetçilik duygularıyla işledim falan diyorsa zaten o benim ve benim halkımın milliyetçilik anlayışına sığmaz. öteden beri barış yanlısıdır benim halkım. başka bir ülkeye karşı "terör" grupları kurmamıştır. onun için de bunu türk vatandaşı olan birisi işlemiş olabilir ama türk halkına yüklenmek, milliyetçiliğe yüklenmek asla doğru değildir. aynı şekilde fikren benzer ama zikren karşı olan grupların bahsettiği o "faşist gruplar (!)" tarafından işlendiğini söylemek de yanlıştır.
ayrıca, milliyetçilik duygularıyla işlendiğini görüp de faşist diye suçladıkları grupları ısrarla kötüleyenler, dün televizyondaki şu noktayı kaçırıyorlar sanırım. ( her kanalda aynı şeyler döndüğünden dolayı hangi kanal olduğunu hatırlayamıyorum şu an ).
katil, cinayetten önce milliyetçi arkadaşlarından soğumuştu ve görüşmüyordu.
sen istediğini ol kardeşim. biz hepimiz hrant dink iz sen bunu nasıl algılarsan algıla biz öyleyiz. ayrıca hepimiz kadir iz de aynı zamanda. bunu yaptığın ayrım ile sen zaten düşüncenin ne olduğunu oldukça güzel sergiliyorsun. bu noktada ki verilmek istenen mesajı algılayamıyorsun. zaten algılama böyle şeyler sana gelmez...
siz öldürdünüz ki; bugün, o aşırılaştırılmış miliyetçiliğin etkisi olarak, trabzon'dan bir genç, sırf düşüncelerime uymuyor diye, onun tabiriyle "kanına dokunuyor" diye, istanbul'a gidip bir "insan öldürüyor".
bu mu ülkede insanın değeri. siz çocuklarınıza insan hayatını, dini böyle mi öğrettiniz. siz çocuklarınıza milliyetçiliği, "insanları vurmak" olarak mı ezberlettiniz.
o halde siz öldürdünüz hrant'ı. başkası öldürmedi. siz öldürdünüz.
Aytun Çıray'ın internet haber köşe yazısında kaleme aldığı hrant dink için atmış olduğu başlık.
yazı şöyle ;
Agos gazetesinin önünde toplanan kalabalık sık sık "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz" sloganları attı. Cinayetten sonra Taksim'den Şişli ye yürüyen yüzlerce insanın da bu sloganı attığını gördük televizyonlarda
Bu da yetmezmiş gibi Hrant Dink'i öldüren silahın tetiğini çeken zavallı maşanın ve onu cinayete azmettirip kullanan dış güçlerin ve onların işbirlikçilerinin suçu, tüm Türk milletine yüklendi.
Televizyon kanallarından sürekli Türkiye yi ve Türk milletini hedef tahtasına koyan bir yayın, özeleştiri yaparmış gibi bir üslupla tekrarlandı durdu, bilinçlere islendi. Toplum, su dakikada bile, hala tek yanlı bir propagandanın bombardımanı altında tutuluyor.
Acaba bu şartlar altında bir kişi de çıkıp su soruları sormuyor mu kendi kendine?
Neden üç beş hain ve onun arkasındakiler bu cinayeti islediler diye ben suçlu oluyorum?
Neden Türkiye, neden Türk milleti suçlu ilan ediliyor?
Ben mi öldürdüm Dink'i? Biz mi öldürdük?
***
Hrant Dink'in kızı Sera Dink'in cinayetten hemen sonra "babamı vurdular simdi kanları daha mı temiz oldu ?" (Sabah, 20.1.2007) seklindeki sözlerinin, olayın yarattığı hınç ve şoktan kaynaklandığı söylenebilir. Ama bu tur şok anlarının kişilerin bilinçaltında yer etmiş hakiki duygu ve düşüncelerini ortaya çıkardığı da bir gerçektir.
Hrant Dink öldürülmeli miydi peki?
Tabii ki, hiçbir gerekçe Hrant Dink'in öldürülmesini kabul edilir kılamaz.
Onun için bu cinayeti lanetliyorum ve ne Hrant Dink'in ne de başka bir insanın yaşamına kastedilmesine ve katledilmesine hiçbir şekilde onay vermiyorum.
Ama ben Hrant değilim !.. Hiç bir zaman olmaya da niyetim yok !..
Çünkü onun gibi düşünmüyorum. Onun el ele olduğu, işbirliği içinde bulunduğu kimseler ve çevrelerle isim olmaz.
Ben ne ayrılıkçılıyım, ne Kürtçüyüm, ne mandacıyım, ne de Ermeni milliyetçisiyim.
Ben solcuyum ve Kemalist im
***
Bugün " Hepimiz Hrant'ız " diye bağıranların acaba kaçı, daha dört gün önce şehit olan 27 yaşındaki Astsubay Kadir Aydın için "Hepimiz Kadir'iz " diye haykırabilir acaba?
Kadir Aydın ın cenazesinde kaç kişi yürüdü?..
Kaç Sivil Toplum Örgütü, kaç parti lideri ya da üyesi "Eğer bu ülkede yaşamanın bedeli oğlum gibi yiğitlerin gitmesiyse gider. Bir oğlum daha var, oluyorsa alın onu da götürün" diyen şehit babasına bir başsağlığı diledi?
Ben isterim ki ne Hrant ölsün, ne Kadir!.. "Yüz çiçek açsın, yüz fikir yarışsın."
Ama böyle düşünmek beni Hrant yapmaz, yapamaz.
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti ni ortadan kaldırmaya ve bölmeye çalışanlarla ne işim olur, ne işbirliğim