bugün eminönü'nde şahit olduğum ve de tiksindiğim durumdur. bugün bi' kız arakadaşımla buluşmak için eminönü'ne gittim. kız arkadaşım gelmemişti henüz. öyle bir mısır alıp beklemeye koyuldum orda. birden yaşı 30 ila 40 arası, gözlüklü, şişman bir organizma (adam demek istemiyorum) yanıma yaklaşıp anlaşılmayan ve de 'nasıl karşılar acaba' düşüncesiyle kıvırgan bir triple 'genjler varmı ya burda, genjler. aktif genjler. ortama akan' diye söylendi bana anlamsız bir sırıtışla. çok pis bozulduma ama belli etmek istemedim. ne oluyor mınna koyim diyerekten yok deyip uzaklaştım. merdivenliklerin olduğu bölüme geçip, yeni aldığım mizah dergisini çıkarıp okumaya başladım..
derken, o pisliğin, evet pisliğin.. bana yanaşıp oturduğunu farkettim. 'hava çok soğuk ya' deyip muhabbete koyulmaya başladı. hee deyip takmadan devam ettim okumama. 'gey ortamlarına takılıyor musun' dedi bana.. o anda kalkıp tekme tokat dövesim geldi mına koduğum piçini. hayır, eşcinsellere saygım var, kendi cinsel seçimleri ve dürüst insanlardır çoğu. amma velakin bu piç, bildiğin sapıkdı. korunmasız birini görse, (çocuk misal) hertürlü pisliği yapar bu adi! neyse ben yüzüne pis pis bakınca 'geyim ben gey' dedi bana. ''e mına koduğumun sapığı belli oluyor zaten'' deyip gözlüğünü kırasım geldi tekrar ama başıma bela almak istemedim. biraz daha dursa iyi şeylerin olmayacağını farketmiş olacak ki; pislik bedenini alarak farklı insanlar peşine düşüp kayboldu gözden.
bu tür insanların varlığı çocuklarımıza karşı en büyük tehlikedir. derhal toplatılıp; rehabilite edilmeleri lazım. bakın, eşcinsel olan arkadaşlar kızacak 'bu bir hastalık değil ki ama' diyecek biliyorum. ona binaen baştan not düşüyorum: o adam eşcinsel değil; sapıkdı...