Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 2011 yılında TBMM Genel Kurulu'nda FETÖ’ye dair açıklamalarına ilişkin olarak, “O sözler o dönemde söylenmiş sözler. Ama keşke söylememiş olsaydım. Ben FETÖ’yü yargıdan silen, FETÖ ile mücadeleyi en üst dizeyde yapan adamım. Bizim abdestimizden kimsenin şüphesi olmasın” demişti.
CHP'li Başarır, Yurttaş TV'de katıldığı canlı yayında, Bozdağ'ın açıklamalarını değerlendirdi.
türkiye cumhuriyetine düşman olan ve inançları gereği kafir olara gördüğü devlet otoritesini sistemini yıkmak değiştirmek ele geçirmek isteyen başta fetöcüler başta olmak üzere tarikat cemaatleri yargı sistemine sokmak için anayasal suçlar işlendi.
devlet-idare kapsamında eğitim yargı güvenlik vb alanda kamuda liyakat açısından yetişkin personeller hukuksuzluklar yapılarak atıldı. bu liyakatli insanların akademik ve meslek hayatları gelecekleri yok edildi ki; bu hukuksuzluklar arasında insanlık suçları kapsamına girecek eylemler oldu.
bu liyakatli insanlar yerine kişilikleri kimlikleri karakterleri etik ve ahlak değerleri yanında özgün iradeleri şekilleşmemiş, düşünme muhakeme yetileri oluşmamış, sosyal kültürel olarak bir arada yaşama sorumluluğu yanında iş meslek görev bilincinden uzak bazı kişileri (örn: fetöcüler) ortaçağ zihniyetinde insanları sisteme sokmak için yeterlilik ve seçme sınavlarında yapılan sahtekarlıkları başta olmak üzere atama ve görev süreleri, bekleme sürelerinde yapılan değişiklikler keyfi atamalarla liyakate önem vermemeyle yargı adeta çökertilmiştir.
son yirmi yılda kamu-devlet idaresinde yaşanılan çöküşün tamiri 3-5 senede giderilecek mi sanıyorsunuz?
10 senede sistemin onarılmasını ummak romantik bir beklenti ötesi cehalettir.
örn: şu an şimdi hadi bismillah diyerek yargı özelinde sistemi revize etmeye kalksanız elinizde yeterli insan kaynağınız yok. bunu göremeyen körler kalkıp zarar analizi yapacak yetileri olmadan çözüm sunarak a partisi b partisi ya da b partisi taraftarlığında ideolojileri siyasi beklentileri içinde çözüm diye sundukları saçmalamaları dinledikçe gülmemek elde değil.
bir binanın taşıyıcı kolonu gibi hukuk fakültelerini düşünürsek, vatandaşlar da bu binanın zemini olup adalet hukuk alanında beklenti ortamı yaratan itici güç olduğunu düşünürseniz yargı sisteminin başta olmak üzere sistemi yeniden ayağa kaldıracak, yapılandıracak insan kaynağımızı yok ettik.
elimizde olan yok ettiğimiz sistem dışına attığımız liyakatli ehil insanları yeniden sisteme dahil etseniz bile hukuk alanında tecrübeli bir yargı kadrosu oluşturmak 10 yıl içinde gerçekleşecek demek gerçekten cehalettir.
evet, bugünden başlayarak sistemi revize etmek için adımlar atsanız yok ettiğimiz yetkin yargı personelini geri çağırıp görev verseniz bile anca kör topal ilerler, üniversite yüksek lisans eğitimleri (üniversitelerin eğitim sisteminin de yeterli olduğuu varsaysak bile) mezun olan eğitimini tamamlayan insanların görev-bekleme süreleri vb açısından ilk verileri 10 içinde alır ama elinizde tecrübeli bir yargı personeli yine olmaz.
bırakın kamu idaresini (örn: hukuk) markete kasiyer bile alsanız, bir lokantaya garson bile alsanız iş tecrübesi, yeterlilik eğitim sorumluluk kurumsal kimlik benlik meslek ahlakı açısından3-5 yıl tecrübe bile sayılmaz.