bobby tatketcap'in kaleme almiş oldugu bir romandir. konu olarak sigorta gözlüğü takarken kazayla günün birinde colormatik gözlük takan ve dünyaya bakış acisi değişen bir adem oglunun kendini ansizin sabah sekerleri ve cikolata işletmeleri programini sunarken bulmasini ve iş bu suretle söhretin tepelerinde dolanip günün birinde muz kabuguna basip lambir lumbur düsmesini hikaye eden romandir.
bu kitap nobel cikolatalari su bardağinda bira içenler kategorosinde mansiyon almiş olup ülkemizde seher vakti düz duvara tirmandim kitapevi tarafindan türkceye tercüme edilmiştir.
"romandaki ana karakterlerden olan dobi bir gün, at gözlüğü satan dükkan açmaya karar verir, ilk aylar işler kesat gider fakat sabah programlarından birinde emine bahtıkara adlı bir kadın tanınmamak için programa at gözlüğüyle katılınca birden bu gözlükler moda olur ve siparişler yetişmemeye başlar. milyonlarca ytl kazanan dobi, milyonlarca dolar kazanan her insan gibi bir ada satın almak ister, ama düşünür; ada alıp dört tarafımı denizler çevireceğine, göl alayım dört tarafımı kara çevirsin daha iyi der ve gider kendine bir göl alır. ilk iş olarak balık tutmak yasaktır tabelasını asar. sonra da kitabın en can alıcı aforizmasını bu tabelanın yanına diktiği başka bir tabelanın üstüne yazar. "aynı gölde istediğiniz kadar yıkanabilirsiniz". nobel cikolatalari su bardağinda bira içenler kategorosinde mansiyon kazandıran cümle de bu cümledir." n.y. times
diğer yazarlarca aynı kitabı mı okudum diye düşündüğüm kitaptır.
efendim romanın özetidi şudur:
bobby tatketcap'in kelimenin tam anlamıyla fakir ama edebiyatçı olan bir oğlanı tuzağa düşürüp, bana hikaye anlat, diyerek fakirin hikayelerini çalıp yayınladığı kitaptır.
Yüksek itimallede bu kişi, kuzey mahallede oturan çikodur. En azından yazar, çikon'un ismini romana koyarak özür dilemiştir.
Roman, çiko dahil 9 karakterden oluşur. Bu 9 karakter mahallenin peşinden koştuğu yüzüğü kuyumcu richard'a satıp o gece feleğe bir gece çakmak * istemişlerdir. Lakin mahalle baskısı üzerlerindedir.
Kitaba ismini veren olay ise, kaçıp kovalamar sırasında çiko'da para omadığını sanan, subenzo rüşpente'nin çiko'nun yatma talebi karşısında, olum paran yok pis fakir demesi üzerine, ben fakir ama gururlu genc degilim cikoyum darling demesi, ve subenzo rüşpente'nin çiko'nun kollarına atlaması olayıdır.
