ben eş cinselim diyebilmek, tüm burada gördüğünüz insanlık dışı entryleri girebilen insanlardan korkmadan cesurca benliğini ortaya koyabilmek demektir. tüm hayatını seks odaklı yaşayan insanların aklına gelebilecek yegane soru ise elbette seksle alakalı olacaktır. KAfalarının basmadığı bu işi aşkla açıklamaya çalışırsın; ama o aşk diye bir şey nedir bilmediği için anlayamaz. insan ilişkileri penis-vajina'dan ibarettir çünkü. Gey diyince de aklına penis-penis geliyordur. Çünkü başka hiçbir şey yapamaz değil mi iki erkek?
Allah insanı erkek ve kadın olarak yarattı. Evet; bunda sorun yok. Zaten tüm geyler de ya kadın ya erkektir. Burada tercih veya meyil meselesi olan ise kişinin aşık olabildiği cinsiyetten ibarettir. Bu da allah'ın işi olduğu için çok yadırganmaması gerekiyor.
Son olarak ise; bunu diyebilmek o kadar fazla kişi için bir ihtiyaçtır ki... Sırf bunu diyemediğinden insanlar, hiç istemedikleri bir hayat sürer ve ölürler. tüm ömürleri mutsuzluk içinde sürüp gider. Tek ihtiyaçları: biraz cesaret...
Sizin gibilere inat, korkmadan...
herkesin duyacağı şekilde söyleniyorsa bir sorun vardır.
insan kendisini başarımları ile ortaya koyar. cinsel kimliği ile değil.
kişinin cinsel tercihi mahreminde kalmaldır. bir adam gay ise, abaza ise, azgın ise, lezbiyen ise, seksist ise, biseksüel ise, antiseksist ise, mastürbatör ise, bdsm'ci ise, vintage seviyor ise, saksocu ise, işini adabıyla yapıyor ise, sadece işemek için kullanıyor... vs ise, bunlar sadece kendisini ve muhtemel partnerini ilgilendirir. cinsel kimliğini ve tercihlerini ulu orta söylemek ahlaka yakışmaz, kabalıktır, öküzlüktür.
sonra 'neden homofobizm oluyo' denmemelidir.
edit: 'doğru' diye bir şey yoktur. standart doğru yoktur. herkesin, her kesimin, her toplumun doğruları kendine göre doğrudur. her insanın doğrusu kendine göre doğrudur. bir toplumun doğrusu bir insana doğru gelmek zorunda değildir ve vice versa. bunun farkında olmak ve kendi doğrularıyla uyuşmayan toplumdan kabul görmeyi beklememek gerekir.
bunu idrak edecek seviyeye gelememiş bir kişinin, ziyadesiyle muhteşem bir insan olan beni eleştirmeye hakkı yoktur.
de kardeşim de eşcinsellik ne suç ne günah yaradan öyle münasip görmüş. insanların derdi sapkınlıkla sapmışlıkla yıllarca götürmediği kadın kalmamış evlenmiş çoluk cocuğa karışmış paraya doymuş napsam derdiyle, hayattan alacağı zevk kalmadığı düşüncesiyle aaa ben eşcinselmişim diyenler. ortada ben namuslu erkegim diye dolaşıpta bir yaşında çocuğa tecavüz edenler varken kız kardeşine el uzatanlar varken eşcinsel olduğunu gizlemeden açık yüreklilikle söyleyene mi laf var? bi kere bu işte bir kavram karmaşası var eşcinsellik yalnızca cinsel tercih değil cinsiyet tercihidir.
uluslararası tıp dünyasında 30 sene önce sonuçlandırılmış tartışmaları sözlükte yeni baştan açmayı ve sözlük yazarlarına dert anlatmayı gerektirir.
sevgili yazar milleti, eşcinselliğin her türünün doğuştan gelen genetik özelliklere dayanıyor olduğu çoktan ispatlandı. bu konuyu açıkça ispatlayan yüzlerce çalışmanın ardından, dünya sağlık örgütü başta olmak üzere bütün uluslararası tıp otoriteleri eşcinselliği bir hastalık olmaktan çıkardı, 'eşcinselliğin tedavisi' diye bir şey de kalmadı. bu işler son 30 senedir de biliniyor.
yalnızca, bazı gerçekten marjinal otoriteler, çoğunlukla da dindarlıkları nedeniyle, bütün bu araştırmalarda ortaya konan gerçekleri göz ardı ediyor ve eşcinselliğin doğuştan değil sonradan kazanılan bir 'yanlış eğilim' olduğunu iddia ediyor. Tedavi adı altında yaptıkları ise, özellikle erkek eşcinsellerin vücutlarına testesteron enjekte etmek. Sonuçta ortaya, işkenceye uğrayan bir beden ve allak bullak olan bir psikoloji kalıyor. tıpkı bir kadını, testeronla erkeğe çevirmeye çalışmak gibi bir şey bu. görüntü olarak bir miktar başarı var, ama aslında bir insanın hayatı mahvoluyor...
günümüzde eşcinselliğin felsefesini yapmak, yapan kişiye entelektüel bir hava kattığından eşcinsellik de eşcinsel olana tanrı tarafından verilen bir hediye gibi görülmeye başlanmıştır. zararları ya da kötülüğü artık yok sayılmaktadır.
bunun en güzel örneği, eşcinsellerin moda, tasarım, güzel sanatlar alanındaki başarılarının ön plana çıkarılarak eşcinsel kimlikleri sayesinde toplum içinde ne kadar elit oldukları ve o toplum tarafından nasıl da kabul gördüklerinin dillendirilmesidir.
işler bu noktaya geldiğinden "ben eşcinselim diyebilmek" -bazı topluluklar hariç- toplumun büyük kesiminde takdir uyandıran bir davranış olarak kabul görmektedir.
tercih meselesidir. isteyen istediği gibi yaşar, ister eşcinselim der ister homofobigim der. kimseyi bağlamaz.sonuçta bize ne arkadaş. desin ya da demesin toplumu değil bunu diyen kişiyi ve ailesini,arkadaşlarını bağlar. ama durup dururken insanlar onu böyle kabul edebilmiş ise söylemenin anlamı yoktur, başkalarının durupdururken "kanka akşam bi hatun götürdüm çatır çatır" demesinden farkı yoktur. altında ben farklıyım iması bulunur ki bu da bizi hiçç bağlamaz.
çoğu yarım akıllı yazarın, "ben eş cinselim diyebilmek"ten anladığının "orada burada be eş cinselim diye bağırmak" olarak algıladığı başlık. yazar ise burada kendini böyle kabul edebilmekten bahsediyor. durduk yere kimsenin geyim dediği yok yani. götünüzden anlamayınız, bulanık beyinlerinize söyleyiniz ayrıca; bir şeyler yazarken biraz daha edepli çalışsın. aklınız fikriniz sekste. aç abazanlar! eş cinsellik denince de aklınıza ancak bu geliyor o yüzden. beynine tükürdüklerim...
türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan her hür insanın rahatlıkla ve özgürce diyebileceği sözdür. Penisi tek başına erkeklik alameti olarak görenler hazmedemez gerçi ama insanlık onuru zedelenmemiş kimseler saygı gösterecektir. Bir heteroseksüel olarak destekliyorum arkadaşları.
