bilmem kaç bin liralık koltuk takımını beğenmeyip oldu olacak kartonda oturalım bare diyen türk kızı da gördü bu yüz. kira konusunu açmaya gerek bile duyulmaz.
babasının evinde kiranın ne demek oldugunu bolca öğrenmiş kız modelidir.haklıdır da.eger ona geçmişinden daha iyi yaşam sunamayacaksan ne diye evlensin ki seninle.
yanlış düşüncedir ne yani evlenecek gencin evi yok diye evlenemeyecek mi. hayat bazen öyle acımasız oluyor ki zengin evi arabası maddi durumu iyi olan bazı evlenecek gençlerin evlendikten bir müddet sonra işleri ters gidip
veya karakter bozukluğu nedeniyle tüm servetini tek zarda kumar masasında bir anda bırakabilir.
eğer karakteri düzgün işine eşine bağlı bir gençle evlilik olsa bile kirada otursalar dahi ilerleyen senelerde bir bakmışın her şeyiniz olmuş. evlenecek kızların ben kirada oturmam deyip damat adayını sık boğmaya getirmeleri gereksiz ve anlamsızdır.
- bu adayı kiraladım tatlım. koskoca adada tek bizim evimiz. doğayla iç içe.
+ ben evlenince kirada oturamam.
- en azından bu yazı geçirelim, 3 aylık peşin ödedim.
+ ben hayatımda kirada oturmadım anlıyo musuuun.
- tamam tatlım özür dilerim.
Bu sözlerin malum insanın (bkz: çakal kezban) ağzından çıktığı an ve o anı takip eden süreç şu şekildedir
-ben evlenince kirada oturamam tamam mı?
-tamam canım kafana göre sen bilirsin
ertesi gün aynı kezban dan sms
-aşkm günaydın nbr
yaklaşık 1 saat sonra
-yoğunsun galiba müsait olunca ara beni
2 saat sonra arar açılmayan telefona bir sms daha
-yaaa nerdesin ne yapıyorsun
akşama kadar bir daha arar arar arar sms üstüne sms
-ne oluyo ya niye cvp vermiyorsun
Ertesi gün bombadır dur durak bilmeden aramalar uzun uzun sms ler
-ben seni çok sevdim bla bla he amk he
-aç telefonu ne oluyor aç yaa böyle bitmesin
iç ses: öyle göte böyle tarak güzelim
yaklaşık 1 hafta böyle sürdü baya da istikrarlıydı kezban aramalar konusunda, ortadan iyi kaybolmuştum arkadaşlar ile kuruçeşmede takılıyorduk.
Edit: kendi ekonomik özgürlüğünü kazanamamış üstüne daha sevgili durumunda iken şart ve taleplerde bulunan kadına hiç kimse saygı duymaz.
öyle bir zaman gelir ki, evlenince sahibi olup oturduğun ev bi zaman sonra elinden gitmiş. borca harca girmişsin. satmak zorunda kalmışsın. o sebepten fazla mal mülk sevdalısı olmamak lazım. varsa ne güzel. yoksada zamanla olmayacak şey değil. genelde "ben evlenince kirada oturmam" diyen kızlar evde kalıyor. diğerleri de aya çıktı. öyle yani.
valla kız arkadaşım yasemin bu...(isim vermekte ne güzel kimse tanımıyo ya oohhh içimi dökeyim amına koyim) hanımın hayalleri var, mazisini ezecek rahat edecek, siktiri boktan iki yıllık okul kazanmış -kazanmak mı herkes giriyo iki yıllık okula kasacak bir şey değil zaten-kazanmış derken lafı gelişi o işte, okul bitmiş girmiş bir işe.. geçmiş iki üç sene, o arada açıktan dörde tamamlamış ablam ohhh... tamam değil mi? koskoca üniversite bitirmiş, az buçuk eli ekmek tutuyormuş, bende üniversite mezunuymuşum, ideallerimiz olmalıymış, hayat zaten zormuş, kira köşelerinde vakit geçirip birikim yapmadan gönlünce gezip yiyemez içemezse hayatın ne anlamı varmış. sanki benim babam kamyon şöförü amına koyayım, sanki benim annemler müebbet ay vadede kooparatiften ev sahibi olmuşlar, lan paşa torunu musun biz para sıçıyoruz da sıçtığımızın bir kısmıyla ev bark almayı düşünmüyoruz? benim küçük aşüftem hiç şöyle demiyor, yetim büyüdün yıllarca hem kendine hem ailene baktın, biliyorum düğün yapmak zor, biliyorum elaleme karışmak zor ama üstesinden gelir, karı koca çalışır ele ele verir yapabildiğimizin en iyisini yapmaya çalışırız. hani desem bizim ailede para olsa, hani bana koklatmıyo olsalar haklı diyeceğim! oohh be sözlük ''sıçayım böyle aşkın ızdırabına''
kadında olan '' önce kendimi güvenceye almalıyım '' dürtüsünden başka bir şey değildir. bir yerde onlar da haklıdır. ama türkiye şartlarında biraz zordur.