psikoloji'de obsesif kompulsif bozukluk sınıfında geçen, aslında tamamiyle "normal" olan hayatı boyunca kadınlardan hoşlanmış erkeklerin, kendilerini bazen erkeklerden hoşlanıyormuş gibi korkuya kapılması veya herhangi bir eşcinsel gördüğünde yılan görmüş gibi o ortamdan uzaklaşması ve afakanlar basmasına sebebiyet veren hastalık türüdür.
Bu tür olayları yaşayan insanlar aslında tamamiyle normal insanlardır. Tedavisi ise ilaç tedavisiyle 6 ay da halledilmektedir. Tedaviye yanaşmayanlar ise yıllarca bu hastalığı taşımak zorunda kalacaklardır.
sigmund frued bu tür nevrozların aslında bilinç altında bambaşka sebeplerden doğduğunu söyler. başka bir takıntının yerine geçen ne kadar dayanabilirse o kadar beyinde takılan, süresi bittiğinde yerini yeni korkulara bırakan küçük yalancı korkulardır.
sigmund frued bu tür nevrozların aslında bilinç altında bambaşka sebeplerden doğduğunu söyler. kendisinde de escinsellik vardir ama bu duygusunu genelde bastirir ve surekli bu korkuyu yasar der.
bu durumun kişiden önce başka bir açıkgöz tarafından farkedilmesi en acı durumdur. sorunlu bir ilişkide eş miyim yoksa cinsel miyim diye düşünerek bir gece yarısında sahilde yürüyen er kişinin her an kapılacağı duygudur. kadın kişide ise durum arkadaşının göğüslerinin kendisininkilerden daha güzel olduğunu düşünmesiyle başlar ve tablo zamanla kaş, göz, burun için de aynı hale gelir. süreç bir dizi estetik ameliyattan sonra ortaya çıkan lezbiyen kişidir.
bu tür korkuları olanlar genelde gizli eşcinseldir. korkusu olmayanlar 2 tür olup birincisi eşcinseldir ama artık ne olduğunu anlamış ona göre yaşamaktadır, ikinci tür de heteroseksüeldir o da ne olduğunun bilincinde yaşamaya devam etmektedir.
özellikle kadının bir kadınla,erkeğin ise bir erkekle münasebet(!) halinde olduğu rüyalar görmesi sonucu bu korku yaşanır. ancak bu tarz rüyaların görülmesi her zaman eşcinselliğe dalalet değildir. belki yakın zamanda hemcinsle birlikte uyumaktan kaynaklanır bu rüya. yeri gelmişken söyleyeyim,hemcinsinizle aynı yatağa girmeyin. biliyorum kötü bir niyet yok,ya yer darlığından ya da ne var canım kardeşçe,koyun koyun uyuruz mantığından ancak uykudayken yani üst beyin devredışıyken alt beyin maalesef bu eylemi yanlış algılıyor aman yapmayın.
korku olup olmadığı tartışılabilecek bir konudur. kişinin kendini keşfetmesi neden korkunç olsun ki? zaten korkuyorsa büyük ihtimalle değildir. ancak kendinin farkına varmak kadar güzel birşey var mıdır? eşcinselliğe, korkunç olarak bakmak, ve eşcinsellerden korkmak da ayrı bir tuhaflıktır. korkmayın ısırmazlar!
kişilik bozukluluğudur. genelde ergenlik döneminde olur. fakat yaş ilerledikçe bu düşünceler ortadan kalkar. ve kişilik ve cinsel kimlik yerine oturmaya başlamıştır.