Erdoğan, konuşmasında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve CHP sözcülerini de eleştirdi. Erdoğan, şunları söyledi: ""Arzu etmem ama söylemek durumundayım. işte şurada, anamuhalefet partisinin lider ve sözcülerinin son günlerdeki gayretkeşliğini, tarih kaydetmiştir. Millet bunları da kayda almıştır. Hukuki süreç henüz işlerken, demokratik siyasi sürece darbe vurma iddiasıyla soruşturulan illegal yapılanmaların avukatlığına soyunmak, ancak demokratik hukuk devleti anlayışına inancı zayıf olan bir siyasi anlayışın kalkışabileceği bir iştir. Bu tür siyasetçilerin ve böyle bir siyaset tarzının, siyasete verdiği zararı, demokrasiye verdiği zararı, hukuka verdiği zararı herhalde başka kimse veremez.
iktidarı yıpratmak uğruna bindiği dalı kesen, içinde bulunduğu gemiyi batırmaya çalışan siyasetçi tipi, soruyorum size; bu millete ne verebilir? Bunların bu millete verebileceği bir şey var mı? Demokrasi, hukuk, anayasal düzen hepimiz için olmazsa olmaz varlık zeminidir. işte bu noktada bizler, milletimizle birlikte aynı çizgideyiz. Hiçbir sıkıntımız yok.
izliyor ve değerlendirmesini de buna göre yapıyor, çünkü kim kimlerin avukatlığına soyunmuş veya kimler kimlerin avukatlığına soyunmuş... Bu çok önemli. Biz kendimize hiç bir vasıf tayin etmemişken, bize de savcılık görevini sağolsun yine onlar veriyorlar. Bu da güzel bir şey. Niye? Savcı millet adına vardır. iddia makamı millet adına oradadır ve biz de millet adına hakkı aramanın, hakkı savunmanın gayreti içerisindeyiz. Eğer bu anlamda savcılıksa, evet savcıyım.""
aynı zamanda türkiye bu davayla bağırsaklarını temizliyordu değil mi?
meğer kumpasmış, cemaat diye bir terör örgütü orduya kumpas yapmış. demek ki başbakan, bu davanın savcısı olarak bu cemaat terör örgütüne yardım ve yataklık yapmış, bu örgütü överek suçu ve suçluyu övmüş.
hatta bu erdoğan, terör örgütü ne istediyse vermiş.