"ben dış görünüşü önemsemem" diyerek ahlaki ve insani bir girizgahla aksi iddia edilmeye çalışılsa da, görselliğin beğeneceğimiz şeyi belirlemedeki büyük rolü aşikardır.
şöyle ki, birey her daim hayatta kalmak ve türünü devam ettirmek üzerine kurulu güdüler üzerinden düşünür ve davranır. yapacağı seçimlerin en temeli, bu iki unsur üzerine kuruludur. örneğin bayansanız, -genellikle- karşıcinsinizin dişlerine, omuzlarına, bacaklarına, gözlerine, kalçasına bakarsınız. bunlar, doğrudan içgüdüsel biçimde beğenilerinizi şekillendiren genel hatlardır. çünkü beyaz dişli erkek sağlıklı olabilir, yeterince kalsiyuma sahiptir. gözlerin büyüklüğü ve beyazlığı da sağlıklı olmaya işaret eder. geniş omuz ise gücü temsil eder, daha iyi koruyabilir. bacakların uzun olması bir kriterdir, zira daha iyi koşabilir, avlanabilir ya da tehditten daha hızlı uzaklaşabilir.
erkekte ise, yine dişler, gözler, saçlar, kalça ve göğüsler, beğeniyi belirleyen en temel kriterlerdir. zira dişlerin beyazlığı daha sağlıklı olmaya, kalsiyum sahibi olmaya işarettir. böyle birinin dünyaya getireceği çocukta sağlam kemiklere sahip olabilir. parlak ve dolgun saçlar cilt sağlığını temsil eder. iri ve dolgun göğüsler, iyi ve yeterli süt sahibi olunduğuna işaret eder ve en önemlilerinden biri de kalça. kuşkusuz ki er kişinin en fazla incelediği bölge burasıdır. kalçada gözetilen kriter ise, geniş ve toplu olmasıdır. geniş kalça, geniş leğen kemiğine sahip olunduğu anlamına gelir. geniş kalçalı kişilerin daha kolay ve az riskle doğum yapma olasılığı yüksektir.
tüm bu güdülerle şekillendirilen beğenilerin dışında, bir de sosyal çevre, basın yayın, kültür, içinde bulunduğunuz ekonomik sistemler gibi faktörler, bilinç altına yerleştirilen beğeni imgelerini şekillendiren faktörler arasındadır. buna göre beğeniler, çeşitlilik, gelişim ve değişim kazanır...