Nerden bakarsan bak işin içinde bir haksızlık var.Çözümsüzlük var.Hastaneden muhtarlığa, Cumhurbaşkanlığından belediye başkanlığına her yerde adam kayırma var.
Neriye baksak bir haksızlık, şehrin merkezinde arkadaşlarımızla yediğimiz yemeği izliyen aç bir insan..
Çocuğuna ilaç parası bulamayanlar.Parası olmadığı için çocuğunu okumak yerine bir işte çalıştıranlar..
Türkiye de adam devlet için 30 yıllık memurluk yapıyor.Yapılan araştırmalarına göre türkiye deki memurların %90 ını emekliliğinde ya çalışıyor yada yoksulluk sınırında yaşıyormuş.
Allah için Atatürk ün ölümünden sonra bu devletin kime ne yararı olmuş?
Almanlar bu konuda öyle bir ilerlemişki, biri bebeğini bizim burada cami avlusuna bırakıyor, almanyada hastanede kayıp bebek yeri var.Gidenler bunu bilir.Çocuğunu sokağa bırakmasınlar diye neyi düşünmüşler..
Fransada Fransız devleti kocalarından dayak yiyen kadın için telefon icat ettiler.Tek tuşa basıyor ve yetkililer geliyor işlemleri yapıyor.işlem dediysem bizimki gibi karakolda barışıtırp geri yollamıyor.
Neyse efendim Rahat olanlar var, mutlu olanlar var bu ülkede.Onlar zaten birazdan girecek olan entrylerle kendilerini belli edeceklerdir.
bunu diyen adama "dur yenisini yapalım da sen de bu arada taşaklarını serinletedur" falan demek gerekir galiba. ulan sen de çalışıcan ki yaşanabilir olsun. zırlamayı bebeler de biliyor.
en yaşanılası ve de yaşanması gereken olgun ve dolgun çağında değil yaşamak severim bile... peki hangi türkiye'de yaşanırdı; atatürk'ten dem vurulmuş, takriri sükun kanunu çıkardığı dönem mi yoksa kurtuluş savaşı zamanında mı? o halde hadi hepimiz askere malum terör var her gün şehitler...
ya da kurtuluş zamanı sonrası devrimleri yaptığı zaman mı; mesela şapka devrimine karşı çıkan ve isyan eden sonrasında öldürülen insanların olduğu bir dönemde mi yaşamak güzel olurdu... veya dönemin dersim'inde yaşıyorsanız ya da kürtseniz...
atatürk rahmete kavuştu, inönü döneminin hangi türkiyesinde yaşamak idealdi peki? savaş, açlık, kıtlık, dikta... ya da adnan menderes'in satış, peşkeş, yandaş türkiyesinde yaşamak mı daha idealdi...
süleyman demirel dönemlerinin hangisi güzeldi, iyiydi, idealdi ya da halkçı diye yutturulan ecevit, özal bile iyimiydi kötümüydü karar veremiyoruz, unutulmasın ki bu ülkede tansu çiller ve erbakan'da başbakanlık yaptı mesut yılmaz da konuştu....
bunların hangisinin türkiyesi idealdi yaşanılırdı... adını es geçmeyelim bi de yıldırım aktuna başbakan oldu di mi... bak orda susarım işte...
genç ergenlerin anlamadığı şeylerden sızlanmak yerine memleketine faydası olsun diye derslerine çalışmalarını gerektiren durumdur. ama onlar sözlükte başlık sıçıyorlar.
bi siktir git dedirten durumdur. önemli olan türkiyenin içinde bulunduğu şartlardan yakınıp ülkeyi terk etmek yada yakınmak değildir. önemli olan bu durumu değiştirebilmek için neler yaptığın gerçeğidir. unutulmaması gereken bu duruma bizi yiğne biz getiriyoruz.
anlamsız bir beyan. ne istiyorsun, her şey altın tepside önüne mi sunulsun? nerede var o rahatlık ki haline şükret ataların savaşarak geçirdi ömürlerini bu topraklar üzerinde.
hala sevişmeyi ayıp bir şey olarak gören insanların olduğu bir ülke, aptal kızların koca muhabbetleri, medeni insan olmayı beceremeden medeni insan olmaya çalışan insanlar... daha çok sayılacak şey var zaman yetmez. kısaca özgürlük, samimi olmaya çalışmayan, çabalamayan insanların olduğu bir ülke.
okulda ingiliz edebiyatında okuyan kızlardan ikisinin bu konuyla alakalı durumlarını anlatmak isterim..
ne olursa olsun ülkede, iyi de olsun kötü de olsun mutlaka, hiç bi şeyden mutlu olmayan, her şeyden şikayet eden iki kızlardı.. evin içinde sürekli şikayet eden, her konuda mutsuz olan kişilerdi.. amaçları türkiyeden ayrılmak yurt dışında yaşamaktı.. bir gün birisine sordum: yurt dışına gitsen ne yapıcaksın orda diye..
oraya ilk gidenler benzincide pompacı olarak çalışıyorlarmış..
sen o kadar ingiliz edebiyatı oku, ondan sonra da git yabancı ülkede ikinci sınıf vatandaş ol sonra da benzin pompacısı..
farz edelim ki gittiler orda pompacılıkla başlayıp daha iyi bi işe geçseler o kızlar yine de hiç bi şeyden mutlu olmazlardı..
bu, ülkede yaşayan gençlerin ortak bir sorunu. elindeki imkanların kıymetini kimse bilmiyor ve kaybettiğinde anlıyor..
