sinek kadar bile değeri haketmeyen, sinek kadar beyni bile olmayan birine yine taviz verdim! gayet güzel başlayan gün aksiliklerle devam etti, önce arkadaşım sonra öküzün biri yüzünden sinirlerim altüst oldu. yüzyüze olmamak kolay tabi.. aramadım, sinirliyken konuşmıyım dedim -ki haketsede- saygımı kaybetmiyim dedim ama sonunda o telefon çaldı, ağzıma geleni söyledim, küfür etmemeye tabiki özen göstererek! -ki sinirlenince ağzımdan çıkanın hesabı olmaz hele de haklıysam, hele de haksızlıga ugradıysam- son derece pişkin ve yüzsüzce karşımda gülen insanın, insanlığından zerre şüphem kalmadı! söylendim, bağırdım, özür dileyip herşeyi halledeceğini sanan insanlardan bir kez daha nefret ettiğime karar verdim! delirdim delirdim! bastım çıktım evden, beni bekleyen insanları o'nun uğruna bekletmiştim hemde! neyse gittim, evime döndüm. saatler geçti, sinirimle birlikte.. bunu da çok iyi bilen öküz arkadaş, cesaretine hayran bırakarak gecenin ikisinde arayıp, öküzlüğünde devam edince dayanamadım bu kez kendime sinirlendim! neden mal insanlarla uğraşıyorum diye! çok mu vaktim var? çok mu sabrım var? çok mu gücüm var ona buna harcıyacak? sonra dedim ki bu iyilik, anlayış, insanlık falan değil bildiğin mallık yani mallık! bugün bu kadar saçma şey yaşadım ve hepsine evren ile birlikte ben de izin verdim. bugün kendim için mantıklı bi bok yapmadım. son bir iki saate kadar... çok sevdiğim ve tam da ihtiyacım olan insanla yaptıgım sohbet sonrası sonunda rahatladım, hala sevilmeyi, saygı görmeyi hakeden, düzgün insanların varolduğu hissiyatının verdiği birazda olsa huzurla geceyi sonlandırdım.
Konuşmadığım bir arkadaşımdan gelen özrü kabul edip barıştım. Biri naparsa yapsın özür dilediğinde hemen affediyorum bilmiyorum iyi birşey mi kötü birşey mi?
saat 1 de uyanma.
saat 1,40 da hakan vanlı ile sohbet.
saat 3 de prova.
saat 6 da nazar da yemek yeme.
saat 7.30 da burger kıng de bkool yeme.
saat 8 de aynı yerde kahve içme
saat 8.30 da 10 tane bkool kabından kule yapma. vs.
çook uzun yıllardan sonra tekrar uçurtma uçurdum. yiğenime aldığım uçurtmayı ona nasıl uçurulması gerektiğini öğretirken tekrar çocukluğuma dönmek çok eğlenceliydi.
sabah 9'dan akşam 5'e kadar derslere girdim. çevresel psikolojiye giriş dersinin hocasına ders çıkışında, derste çizdiğim fen edebiyat fakültesinin haritasını verdim.
edit: imla
genelde günlükte ayrıntılarla yazılır. " işte ben sabah kalktım, tuvalete gittim elimi yüzümü yıkadım ardından saçımı topladım ardından kahvaltı yaptım. sonra sevgili günlük okula gittim ve ona günaydın dedim derslere girdikten sonra eve gelip yemek yedim. biraz tv baktıktan sonra da sana yazıyorum işte ne kadar güzel değil mi? " şeklinde genelde hergün aynı repliklerle doludur bazen farklılaşarak " bugün hoşlandığım çocukla gözgöze geldim" olabilir. ama bunu genelde yaparlar (bkz: ergen).