bir kalem vardı ağacın gövdesinde
mavi mürekkepler yayardı çevresine
gökyüzüne damladı bir gün
bulutlarla maviye boyandı hüzün
toprak kokusu sinmişti yağmura
dolarken gözyaşlarımın arasına
bana tek bir kelime etmesini istedim
ama bir daha asla geri gelemedim
kalemi tutamadı kağıda doğru
neden sonra tüm yalnızlar kayboldu
boşluğun içinden geçerdi karanlık
yüreğimden süzülen ince bir ışık
ve sensizliğin sonsuz acısında
sessizliğinin ağırlığı vuruyordu acımasızca..
bir yağmur damlasının içine saklanmıştı aşk
çimenlerin üzerinde koşuşturan çocukların saflığında
bulutsuz gökyüzü gibiydi sevdam
tek sen vardın, eksik olan..