ben bu şiiri sana yazdım

entry106 galeri3 video2
    1.
  1. 20li yaşlarını hayalindeki kadının melankoli denizinde kulaç atarak kıtalaştırmış yazarın son demidir.

    yüzünde hiç batmazdı güneş
    *
    sesinde yükselen gülücükle mahkum ay
    *
    sen kokan yağmur kusmuş bana dörtduvar gıpgri
    *
    seni düşündüm yine göğsümde gökgürültüsü
    *
    sanki mevsim sağanak sağanak yağar içime
    *
    omzum kavruldu karasal yokluğun
    *
    ılıman öpücüklerin durur ezberimde
    *
    duru hicran taşır leylekler
    *
    sonbaharda gözlerim dağılan binlerce yuva
    *
    şiddetli fırtına haftasonlarımı silen sözlerin
    *
    Ekinoks gibi vurur ince ince toprağa basışın kulaklarıma
    *
    uykusuz gecenin ortasında üşürüm
    *
    güneş ayrılıkla doğacak
    *
    dağlar ayaza boğulmuş nefesinle
    *
    urpertir hatıran yok edici kartanesi
    *
    tükenirim parmaklarım havakımında lütfen dindir esintini
    *
    hani sessizlik sesini kesen dolu sürüsü
    *
    akşam olur
    *
    dudaklarım adınla ısınır ayaklarım siyah çizmelerini sorar
    *
    ağac olmasam da inan bedenim kardanadam
    *
    tatlandırdığımız aşk tuzlanmış yol oysa
    *
    parçalıbulutlu yüzümden düşen binparça aman
    *
    sabahları yoğun sise girmiş resimlerin
    *
    valizimde kaybolmayan sen bir de rutubet
    *
    sırtımı ısıtır bakışların nakış nakış
    *
    kurşuni eteğin çarpmış kapıya lodos lodos tenime
    *
    söylemez dilim poyraz götürmüş sevgilim
    *
    haberlerde ayrılıklar kuzeyrüzgarı donduruculuğunda
    *
    hiç anlayamam kırağı düşer koluma
    *
    başım öne eğilir ilkbahardan terksin
    *
    cemreyle giden umutlarım
    *
    sabaha karşı düşen şebnem yatağıma
    *
    sevgimi çalan insanlar ikliminden çıkan arsız bora
    *
    bana kalmaz yazdan kalma bir gunun
    *
    yok ki güneşli artık bir günüm
    *
    fön çekilir ruhuma ruhundan bir sayfa
    *
    avuçlarım ellerinden uzak kum fırtınası
    *
    hafızam falezlere çarpan dalgalarla bulur seni
    *
    tum aşk şarkıları
    *
    ağaçlarımı kul eden yıldırımlar
    *
    geçen seneydi seninle çıkan gokkuşağım demek ki
    *
    nasıl ıslanmış
    *
    nezleye götürür şakağına değen şakağım
    *
    şakası yok mevsimler uçuruyor saçlarını sevgilim
    *
    romatizmalı romantizim benimkisi
    *
    Sevgilim
    *
    acılar pusu kurmuş sellenmiş seni tutan sevincim
    *
    bıraktım ceketimi rüzqara
    *
    canıma yapışan o deli tavrına
    *
    Korkmuyorum artık benzedim zaten hava durumuna....
    7 ...
  2. 2.
  3. sana komşular bıraktım ikinci katlarda
    apartman kapıları yarı açık
    su satinin yanında elektirik
    bir de zile basıp kaçan çocuklar
    sana komşular bıraktım tel tel
    sarı süpürge kadar sık değil
    araları hep boşluk
    sokağa çıkma yasağı olan günlere neşeleri
    adabımuaşereti saltanat tahtında kalmış komşular
    sana komşular bıraktım
    balkonları zambaktan cennet
    simsiyah camları,hep korkutuyor
    ortaokul ceketimin takıldığı birkaç ağaç
    bilyelerimin ve topaçımın düştüğü çukurlara yakın komşular...
    4 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. esra erol izledim
    bunu senden gizledim
    evim yok, emeklim yok
    şiir başlık gibi bom. *
    4 ...
  7. 5.
  8. duvar bu duvar
    kıyamet bekçisi elleri kaçıran duvar
    eskitir gözlerini kaç defa valizlere sığınak
    E.B.
    başkasın sen şokun sertliğinde başkasın diyorum ya
    yaslanmak ağzına burnuna kuvvetlice
    keser korkuyorum batıcak boynuma
    bir etek giysem ruhuma acısı öyle geçer
    öyle geçer de üzülürüm üzülürüm haline
    deste deste döktüğün gözyaşını duvar diplerinde
    duvar diplerinde biten otlara döktüğünden korkarım
    E.B.
    az değil ne okumak ne yaşamak
    okurken surdan duvar yazarken hüzünden
    içeri girişler muhafız kapanı
    Nicomedia ya da istanbul bu alevi tutan
    defterimiz beraber dürülmüş duvarın arkasında
    kalabalık bir tarafta ben bir tarafta sen -yıkılmayacak özlemin
    duvara karşı en azından sosyalist bir aşk veya devrimci bir kalp
    E.B.
    kimse silmez atlayıp da bu andı
    arkasında sen varsın hem adın da Berlin değil
    yıkılmazsın bu zaman kalkanında
    çok nadir artık bendeki bu duvar
    öpsem izi kalır anca yatsıya yatasıya
    E.B.
    dünyadaki herkes için herhangi biri
    ama benim için her duvara bedelsin demek de zor değil
    seksen iki santim uzun ince otsuz tarafından
    ruhsuz duvarımsın ruhsuz duvarımsın...
    0 ...
  9. 6.
  10. 7.
  11. gözlerimde taşıyorum koca okyanusu
    bitmek üzere balıkların gardiyan öfkesi
    burası gerçekten karanlık ve vücudum benek benek
    her gün duvara bir çentik deriye bir benek
    anlaman gerek cezamı çekiyorum
    E.B.
    su giriyor kapının altından
    köpekbalığının diş izleri üstünde
    kocaman burnum düşecek
    kırk gün oldu belki daha fazla
    anlaman gerek peşpeşe geliyor adımlarım
    E.B.
    mıknatıs misali seni de çekeyim
    yunuslara uzatalım gamzeni
    ücret bedelimiz olsun
    derinliklerde inci-mercan evrimini tamamlayalım
    E.B.
    yok işte binlerce sen
    düfüzyon mu sanki üzerime yağan hatıraların
    yok bu başka bir şey:
    özgürlüğe giden tutsaklar-esir şehrin insanları belki de demirden gözyaşları
    bu da değil taa en baştan almak lazım
    delikanlının beyaz bir lamba altında oturuşu hepsini tamamlar bakarsın
    E.B.`
    anlaman gerek`
    ya toprağa tükürmek ya beline kadar suya düşmek
    kıskıvrak bu son bakış
    anlaman gerek
    kaçbin tane çizik acısı beş dakka yakıyor
    E.B.
    kurtuldum diyemiyorum
    ilk doğum sancısı da kalıyor göbekte
    ama seni hangi gök bıraktıysa tanrısı benim
    anlaman gerek böyle kolay bitmeyecek
    E.B.
    seni her mevsim hasat edeceğim
    ambarlara kitlemeyeceğim
    Züğürt Ağadan biliyorum
    atıma binip hayalini kovalayacağım
    biraz yavan biraz ıslak ekmekle seni hep seveceğim...
    0 ...
  12. 8.
  13. benim olmasa da, çok sevdiğim bir şiir, kendim yazmışım gibi hissediyorum

    sevgilim seninleyken bile sensizim,
    belki biraz da densizim,
    hatta ben bir dinsizim,
    şaka lan şaka elhamdülillah müslümanız

    cihan ceylan
    3 ...
  14. 9.
  15. Sevda

    sevda dedigin bir uzun, dikenli yol.
    bir gul bekler sonunda seni.

    dokursan o gule sen kalirsin, gul olur.
    dokunmazsan sen olursun, gul kalir.

    iste bu yolda eger gercekten seviyorsan ey dost,
    sen olursun, gul kalir.

    sedat eşki

    is bu siir anlasilacagi uzere kavusmamanin hayra yoruldugu bir iliski icin yazilmistir. uzun yillar sevgili olunan, ancak daha sonralari baskasiyla evlenen, evlilikte umdugunu bulamayan eski sevgilinin isteklerine cevaben yazilmistir. (bkz: saygilar kuzen)
    0 ...
  16. 10.
  17. bugünlerde moda olan "ben bu şarkıyı sana yazım", "ben bu besteyi sana yaptım" ifadelerinin başka bir versiyonudur.
    1 ...
  18. 11.
  19. çok sevdim seni,
    deliydim delicesine sevmeme gerek kalmadan
    çok sevdim seni deli ruhumla;
    sen ve ben ayrı bir parçaydık
    farklı yerlere ait olan,
    farklı denizlerde, farklı esintiler arayan...

    ben çok sevdim senin güzel gözlerini,
    oysa o gözler artık duvar gibi;
    ama o güzler görmesem de
    her zaman görmüş gibi hissettiğim gözler...

    çok sevdim seni,
    hiç hesapta yoktu sevmek
    fırtına gibi çıktı,
    bitmek bilmedi,
    bitti bitecek bekledim hep
    gemilerin sessizliğinde...
    *****
    0 ...
  20. 12.
  21. seni düşündüğüm günlerden bir masa kurdum

    elmaslarla yakutlarla zümrütlerle bezedim

    nihayet başında sadece ben durdum

    işte oradan kaf dağının ardından kalbine tutundum...
    1 ...
  22. 13.
  23. sevdim ama kimi,
    en tatlı birisini,
    nasıl anlatsam sana,
    ilk harflere baksana.*
    2 ...
  24. 14.
  25. onunla da masanı paylaşma!
    benimle olan bize özel kalsın hıyarto.
    ona da canııııııııım deme!
    beni yine özle, sevme onu!
    seversen sev be!
    1 ...
  26. 15.
  27. bundan bilmem kaç yüz gün önce ateşe verilmiş
    arabesk günler geceler kaçmıs genzimize
    tanrıdan habersiz
    bir gün çıkıp gelir bakarsın
    hayatı sıfırlanmış mazimiz
    zamansız düşmüş yüzüme
    arka bahçedeki nefesinin izi
    sinsi hastalıklar etrafımda
    sürgün eder dizi dizi
    yokluğun bir roman
    iki nokta üst üste parantez ve düz çizgi...
    0 ...
  28. 16.
  29. Karanlığı aydınlatan ışığımdın sanki,
    Okyanusun soğukluğu gibiydin
    Rüyalarımı süsledin
    Aşkımdın,tek aşkım
    Yaşama sebebim olan,nefesimdin sen...
    ( (bkz: ben bu şiirimde akrostiş yaptım))
    1 ...
  30. 17.
  31. karanlıkta sevdim seni
    aşkın mıydı düşümdeki
    patlatırlar enseni
    aklımca sevdim

    çaresiz değildim, çare sizdiniz
    entri girdim, kızdınız
    neden hala yalnızdım
    ellerim mi bomboştu
    nane likörü hoştu
    insan hepsini içer mi
    ( (bkz: ben bu şiirimde iyice zırvaladım))
    0 ...
  32. 18.
  33. bazen kendimi kaybetmiş buluyorum
    gözlerim dalıyor gidiyor uzaklara
    sigaram bitiyor farkında olmadan
    elim yanıyor? kalbimin acısını unutuyorum

    acı veriyor artık seni sevmek,
    ama unutmak zor bunu bilmen gerek
    ben seni unutamam hep sevdim sevdicek
    gözlerinde kaybolmak yok olmak istiyorum..

    seni üzüyorum diyerek ayrıldın benden
    gülüşünü nasıl gizliyorsun bir anlayabilsem
    benden uzakta beni mutlu mu ediyorsun sanarsın
    sen yoksan ben sadece pis bir liboşum. *
    0 ...
  34. 19.
  35. hani istemeden ağlamak var ya;
    gözyaşlarını tutamayıp, iradeni kaybedip
    ağlarsın ya hani hüzünlü günleri hatırlayıp.
    ayrılık günlerini...

    ama yok ağlamazsın ki sen.
    ağlayamazsın.
    insafsızca terkedersin sadece.
    yaşanan onca şeyi bir kalemde silersin.

    unutursun o ilk öpücüğü
    değeri yokturçünkü senin için.
    ne bir damla gözyaşının
    ne de ilk öpücüğün...

    sevebilirmisin kimseyi,
    benim seni sevdiğim gibi?
    düşünmene bile gerek yok
    sevemezsin çünkü

    ne aşk ne sevgi
    anlayamazsın ki bunları
    oyundur senin için
    vakit geçirmektir
    sevmediğin halde seviyorum diyebilmektir.

    sakın unutma;
    eğer benim seni sevdiğim gibi
    severse biri seni,
    gözlerinin içine bakıp aşkım derse...
    kapa gözlerini birkaç saniye
    o lafı söylemeden önce düşün biraz
    sadece düşün.
    1 ...
  36. 20.
  37. bütün o yalnız gecelerde, bütün o banka kuyruklarında, her yudum suda, insanlara her bakışında, her nefeste, bütün o kendine söylediğin yalanlar da santim santim ölürsün.
    ve adına da hayat dersin.
    ben her gün kendime gün gelecek her şeyin çok daha güzel olacağı yalanını söylüyorum.
    her gün ama her gün ölüyorum aslında
    ne yapıyorum?
    kimim ben?
    nerde nasıl yaşıyorum?
    diye defalarca soruyorum kendime ve hep aynı cevabı alıyorum.
    içi boş, ruhu yalanla dolu kocaman bir dünya da her gün aşk denilen yalanla kendimi avutuyor her nefeste, her sigaranın sonunda ölümü bekliyorum.
    biliyorum
    ölüm sebebim aşk olacak.
    ve bir gün yaşamaktan vazgeçeceğim bütün o yalanları.
    ben sadece tek gerçeği;
    aşkı yaşayacağım, bana tekrar geldiğinde
    bazılarının intiharı on saniye sürer...
    benimki seneler sürdü...
    hala da bitmedi.
    her gün şiddetini arttırarak benden daha çok şey koparıp götürerek devam ediyor
    bir an önce geri gel
    aşkın yalan olmadığını göster
    bir an önce geri gel
    ve her gün ölen beni
    kurtar!!!

    ve bil ki
    eğer bir gün ölürsem
    beni soğuk bir istanbul sabahında
    istanbul da bir çam ağacının altına
    istanbul da; benim için aşkın başlayıp bittiği yere
    gömecekler
    arkamdan ne ağlanacak, ne yas tutulacak
    kurtuluşu oldu diyecekler
    artık özgür diyecekler
    beni soğuk bir istanbul sabahında
    en sevdiğim şehirlerden birine
    benim için güneşin son kez battığı yere
    istanbula
    en kuytu en bilinmez yere gömecekler
    özleyeceğim tek şey;
    sen ve kokun olacak!
    şimdi olduğu gibi
    0 ...
  38. 21.
  39. özledim sesini ne olur konuş
    bir gül açtır zamanların ötesinden
    karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
    gök mavisinden, deniz mavisinden
    bana bir şarkı söyle
    gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
    bir baksana ne haldeyim deli divane
    yaralıyım, çaresizim umutsuzum
    bana bir şarkı söyle
    yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
    dökül karanlığıma ışıklar gibi
    al beni, en uzaklara götür
    sesin, aksın içimde bir pınar gibi
    bana bir şarkı söyle
    bütün renkleri kat birbirine
    buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
    bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
    hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
    bana bir şarkı söyle
    yağan kar nasıl hazin yağar bilirsin
    kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
    işte öyleyim, kapkarayım bugün gel
    en hüzünlü sesinle, en dokunaklı
    bana bir şarkı söyle
    0 ...
  40. 22.
  41. kucağımda bir yığın
    meyvası ayrılığın,
    ben yine geleceğim
    benim küçük meleğim.
    o ela gözlerinde
    parlıyacak bir inci,
    ve bütün sözlerinde
    kavuşmanın sevinci *
    2 ...
  42. 23.
  43. bundandır sisteme serzenişim
    nice aşklarda debelenmiş
    yüreğim...

    ne darbeler atlattı bedenim
    sağ kalan sadece küllenmiş
    ölümlerim...

    zamanını kaybetmiş cümlelerimde ki öznelerim
    nerde yitirdiğim yüklemlerim
    özlemlerim...

    üzülürüm elini tutamadan geçti ölü günlerim
    hep bir ışık aradı sensiz
    suretim...

    kaldır başını sonsuz maviye,
    dik gözünü engin denizlere,

    ben senin aramadığın her yerdeyim...
    0 ...
  44. 24.
  45. (Sadece çağrışım...)

    Kar Şiiri

    Karın yağdığını görünce
    Kar tutan toprağı anlayacaksın
    Toprakta bir karış karı görünce
    Kar içinde yanan karı anlayacaksın

    Allah kar gibi gökten yağınca
    Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
    Başını önüne eğince
    Benim bu şiirimi anlayacaksın

    Bu adam o adam gelip gider
    Senin ellerinde rüyam gelip gider
    Her affın içinde bir intikam gelir gider
    Bu şiirimi anlayınca beni anlayacaksın

    Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidi
    Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
    Ruhum seni düşününce ışıdı
    Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın

    Sezai Karakoç
    1 ...
  46. 25.
  47. ölüler mabetine açtım zifiri kalbimi
    son bir fırt çektimde
    efkarlarım dumanlandı bıkmış sigaramdan

    çile kustum köpüklenen biramdan
    kanlandı gözlerim
    boğazımda düğümlenen göz yaşlarımdan
    akıverdi 2 damla kelam

    içinde hayat olsun diye
    ben bir tek seni istedim
    keşke ve yine keşke
    o masum gözlerde
    ölümsüz aşkı
    sonsuzluğa merhabayı
    uzakta ki yakına bulaşmayı
    işte o cesareti
    geri dön diye bekleyen
    boş kalmış elleri
    pişmanlık diye bağıran
    sen kokan nefesini

    işte bunu istedim

    ölümlere çağıran sahipsiz sevgini...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük