geçmişimde tek özlediğim çocukluğum
küçük şeylerle mutluluğa boğulduğum
acıyı hiç tatmamış olduğum
o günleri özlesemde ne yazar.
(bkz: adamı şair yapan şeyler)
Bir Masaldı
Sigara kadardı zaman
Onu gördüm yalınayaktı
Deniz kenarında beyaz bi elbise
Arkasında sabah güneşi
Döndü bana gülümsedi
Elinde bir tabak kiraz
Kirazla dokundu dudaklarıma
Buz gibiydi
Sonra melekler gibi yükseldi gitti..
Son bir nefes çektim oda bitti.
Güzel bir rüyaydıı
Zil çaldı uyandım.
Anladım ki..
O gidiş masaldan çok önceydi...
sırtımda bir ağırlık,
hep orda,
tam sırtımda.
hani bugünün hafifliğinden uzak,
bağımsızlığından habersiz,
diğer yarımı da bana ekler gibi,
bir buçuk olmuş bir beden.
yok, yok artık yok.
hala yarım saydıklarım yok.
tek olması gereken bir bedenin özlemi,
geçmişimden uzaklaştıkça ağırlaşan ağırlığım,
geçmişimden kaçtıkça yükünü hissettiğim dünüm,
o yok.
yok artık yok.
diğer yarım,
dünüm yok.
sadece bana kalan,
bugünün tekliği,
ve aslolan yalnızım.